Selefilik ve İslami Düşüncenin Hali Pür Melali

selefilik ve islami düşüncenin hali pür melali

Selefilik ve İslami Düşüncenin Hali Pür Melali Prof. Dr. Mehmet Zeki İŞCAN Mezhepten çok dini bir zihniyete tekabül eden Selefilik, aklın kullanımını esas alan ‘yeni yönelişler’ karşısında, Kitap ve sünnete dönmek, rey ile konuşmamak, sahabe ve tabiinin yolunu takip etmek, felsefe ve kelamı bırakıp, ‘ilm’e yani geçmişte (selef dönemi) atalar tarafından tecrübe edilerek bilinenlere, ortaya konulanlara tabi olmak anlamına gelmektedir. Buna göre kişi kendi görüşünü oluşturamaz. Var olan bir görüşe başvurur. Bilginin taşıyıcısı olan (oluşturucusu değil) ulemaya, Ehlüzzikre tabi olur. Yeni şeyler peşinde koşmaz, eskiye, eski görüşe uyar. (Mübtedi değil…

DEVAMINI OKU

Dibe Vuruş – Mustafa Öztürk

Dibe Vuruş Bir müslüman olarak içim acıyor; çünkü bütün bir İslam dünyası son birkaç asırdır alçak sürünme halinde isbat-ı vücut ediyor. Gerçi Allah’ın her günü, “sürünmeye başlayalı kaç asır geçti, tarihsel çevrim gereği bu izmihlalden kurtuluş vakti çok uzak olmasa gerek” düşüncesiyle ümit tazeliyoruz; ama gelin görün ki topyekûn İslam âlemi olarak alçak sürünmemiz her geçen gün daha da vahimleşiyor. Özellikle din, dinî düşünce ve pratikte süreç dibe vurma süreci gibi işliyor. Öyle ki Ortadoğu’nun göbeğinde ansızın IŞİD denilen bir katiller güruhu peyda oluyor ve İslam dini bu güruhun elinde…

DEVAMINI OKU

Yeni Selefilik Tehlikesine Karşı Hanefi-Maturidi Gelenek Niçin Öncelenmelidir?

selefilik tehlikesine karşı hanefi maturidi gelenek öncelenmelidir

DURUM TESPİTİ İslam dünyası Sünni-Şii çatışması adı altında mezhepler savaşı ile  birbirini kırmaktadır; bu bir nevi Batı dünyasında din/mezhepler çatışmasını andırmaktadır.  Artık Batı aydınların küresel sömürge meşruiyetini temin için medeniyetler arası savaş tezine gerek kalmadı, şimdi Müslümanlar medeniyet içi savaş ile zaten birbirini kırmaktadır. Aslında bu çatışmanın teolojik temeli, Şii-Neo selefi söylemdir.  Körfez merkezli Arap kabileciliğinin (Vahhabiliğin) selefi söylem adı altında kendini güncellemesi ve Sünni yapıyı temsil ettiğini iddia etmesi ile mevcut siyasal ve ekonomik yapılara meşruiyet sağlanmaktadır. Bu yapının tarihsel selefilik ile irtibatı yok denecek kadar az olduğu için…

DEVAMINI OKU

İslâm’ın Kılıç Zoruyla Yayıldığı İddialarına Karşı İmam Mâtürîdî’nin Yaklaşımı

İnanç Ve Düşünce Özgürlüğü Bağlamında İslâm’ın Kılıç Zoruyla Yayıldığı İddialarına Karşı İmam Mâtürîdî’nin Yaklaşımı Yrd. Doç Dr. Recep ÖNAL Sonuç Mâtürîdî, kılıç ve savaş ile ilgili ayetleri tarihi bağlamda değerlendirmek gerektiğine dikkat çekmiş, bu tür ayetlerle bazı özel durum ve zamanlarda amel edilebileceğini söylemiştir. Böylece o, söz konusu ayetlerin hükmünün indiği zaman dilimindeki birtakım siyasî ve sosyal şartlar dikkate alınarak özel bir toplum ve olay için uygulama alanının olabileceğine, dolayısıyla zamana ve şartlara göre hükümlerinin farklılık arz edebileceğine dikkatimizi çekmiştir. Mâtürîdî, Hz. Peygamber’in savaşlarını saldırı ya da intikam almak için…

DEVAMINI OKU

Prof.Dr. Bardakoğlu: Tarikatlar sektör haline geldi

Prof. Dr. Bardakoğlu: Tarikatlar sektör haline geldi – DİYANET İşleri eski başkanlarından Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, günümüzde tarikatların sektör haline geldiğini, din ticareti yapan, din üzerinden kazanan ve dünyaya yatıran oluşumlara dönüştüğünü söyledi. Diyanet İşleri Başkanı, 29 Mayıs Üniversitesi Kur’an-ı Kerim Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (KURAMER) Müdürü Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Genç Sanayici, İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Bursa Şubesi’nin Haziran Ayı Sinerji toplantısı kapsamında düzenlenen iftar programına katıldı. İftar yemeği sonrası konuşan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İslam coğrafyasındaki terör gruplarının Kur’an-ı Kerim’in anlamını yorumlamaksızın sloganlaştırarak kullandığını ifade etti. Prof. Dr. Bardakoğlu, “O ayet kime…

DEVAMINI OKU

FETÖ – IŞİD musibetine karşı Maturidi tecrübe

FETÖ – IŞİD musibetine karşı Maturidi tecrübe Son yıllarda Türkiye’nin başına gelen musibetleri doğru anlayıp bir çıkış yolu bulabilmek için, aslında öncelikle son iki asırda İslam toplumlarında aklın itibarsızlaştırılarak nasıl bir eleştirel düşünce fukaralığı yaşadığını iyi anlamak gerekiyor. Şu bir gerçek ki Müslüman toplumların başına gelen musibetlerin temelinde aklı etkin bir şekilde kullanmamak yatmaktadır. Maalesef aklı ve bilimi dinin yerine ikame etmeye çalışan Batı modernizmi, İslam toplumlarında tepkisel olarak ortaya çıkan akıl ve akılcılık karşıtı düşüncelerin meşruiyet kaynağı olmuştur. Ne yazık ki bugün bütün dünyayı terör ateşiyle yakan IŞİD belası…

DEVAMINI OKU