Tasavvuf Örneği Yesevi’de Kadın

yesevi'de kadın

Yeri gelir yar olup sızı olur sineye, Yeri gelir şefkatli bir kucak olur beşere, Ete,kemiğe bürünüp Kadın diye görünüp Sultan olur bu aleme… Feminizim ,ülkemizde algılandığı gibi kadın ırkının kutsallığı,erkeğin  evrimleşmemiş kadın olduğu gibi radikal fikirlerin yanı sıra zulüm gören kadını savunan,kadınlarla erkeklerin aynı imkanlara(eğitim,sağlık,hukuk…) sahip olmasını savunan,erkeğe değil zülmeden erkeğe karşı olmak üzere çok farklı feminist grupları mevcuttur. Modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak feminizmin kökeni kadının eğitimi hakkını savunan Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de Condorcet gibi özgür düşünürlerin de içinde yer aldığı Aydınlanma dönemine götürülmektedir.[1]  Kadının…

DEVAMINI OKU

Semerkant’tan Gelen Dinsizlik!

Semerkant’tan Gelen Dinsizlik! Laiklik kavramı, Başbuğumuz Atatürk’le hayata geçirilen ve genel literatürlere ‘Din ve devlet işlerini birbirinden  ayırmak.’  şeklinde  geçen bir kavram olup   Atatürk’ü deccal ,dinsiz ilan eden  sözüm ona dini çevreler  tarafından düşüncelerini desteklemek amacıyla dillerine pelesenk ettikleri en büyük silahtır.Sözüm ona diyorum çünkü asıl dinin ruhunun ,özgür yaşanmasının devletin laikliği ile gerçekleşir ve  bu, ülkenin itikattaki imamı İmamı Maturidi tarafından söylenmiştir. Peki nedir  laiklik? Gerçekten dinsizlik midir? Laiklik kelime anlamı olarak Hristiyanlığın ilk yüzyıllarına dayanır.Ruhban sınıfından olanlar clerici, ruhban sınıfından olmayan ,halkdan olana da  laici  denilmektedir. Ayrıca  ingilizcede…

DEVAMINI OKU

Akıl ve Önemi

Yunanca’da “Nous”Latince’de “Ratio”ve Türkçe’de “Us” anlamına gelen “Akıl” kelimesi Arapça’da “A.K.L” fiil kökünden türemiş bir mastardır.Sözlükte “yasaklamak,engellemek,devenin ayağını bağlamak, istemek, tutmak, korunmak,sığınmak, bilmek, anlamak, zeka,bilgi,ruh ,düşünce görüş,kavrama yeteneği gibi anlamlara gelir.Ben bu anlamlara bir de özgür düşünceyi katmak istiyorum. Ali İbni Sina’ya göre insani nefsin hem bilici hem yapıcı güçlerine akıl adı verilir. Yunan filozoflarına nispet edilen görüş şudur: Akıl, Allah’ın ezelde yarattığı mahlukatının ilkidir. O yaratıcısına en yakın ve en benzer olanıdır. Bu akıl ilk bilişle hem kendini hem de yaratıcısını akl eder. Varoluş ilk akıldan sadır olmuş ve…

DEVAMINI OKU

ABARTI VE KABARTILAR

KURANDA İNSAN (1) İnsanı en iyi bilen elbette ki onu yaratandır. Allah’u Teâlâ Hazretleri Kuranda insanı anlatıyor.Bu ifadelerden bir bahis üzerinde durmak istiyorum. “O kendilerini tezkiye edip duranları görüyor musun? “ (nisa-49)  Kendilerini temize çıkaranlardan kastedilenlerin Yahudiler olduğunda âlimlerimiz ittifak etmişlerdir.  “Yahudiler ve Hıristiyanlar, bizler Allah’ın oğullarıyız ve muhibbiyiz!” (maide-18)  “Cennete ancak Yahudi ve Hıristiyanlar girer !” (bakara-111)  ayetlerinde geçen sözlerle kendilerini övmüşler ve bahsimize konu yaptığımız ayetin nüzul sebebi olmuşlardır. Yahudiler bizim günahımız yoktur. Allah gündüzleyin işlediğimizi gece, geceleyin işlediğimizi gündüz affeder dediler. Günahsızlıkta bizler çocuklar gibiyiz diye devam ettiler. Ölmüş aba ve…

DEVAMINI OKU

Aprinçur Tigin

Atsız’ın makalesinde,  ilk yazılı olarak bilinen Türk şairinin Çuçu isimli bir zat olduğu iddiasını  araştırırken ,rastladım saygıdeğer şehzademize. Atsız iddiasını Kaşgarlı Mahmut’a dayandırmaktadır fakat Kaşgarlı Mahmud verdiği şiir örneklerinin sahibini söylemediğinden, hangi şiir Çuçu’ya ait bilememekteyiz ve bu bizleri şiirleriyle birlikte bilinen   Uygur Devletinde yaşamış başka bir şaire götürmektedir. Yani bilinen ilk Türk şairi şiirleriyle birlikte Aprin çur Tigin’dir!! Aprinçur, ismi  Gökte yanan yani güne  eş  anlamında iken Tigin ismi hükümdar çocuklarına verilen bir ünvandı. Yani  şairimiz bir şehzade olup, taşa kazıdığı duygularıyla ilk olma özelliğini de elinde bulundurmaktadır. O…

DEVAMINI OKU

AKIL AKILDAN ÜSTÜNDÜR

DANIŞMA İslam’ın temel kavramlarından biride “istişaredir” istişare önemli bir karar alınmadan önce, konuyu araştırmak, bilgisi olan insanlara danışmak, onların fikirlerini öğrenmektir. Kişi ya da kişilerin birbirlerine danışması fikirlerini alması Kur’an’ı Hâkimde şu şekilde ortaya konmuştur. “iş hususunda onlarla danış” (Al-i İmran 159)  “onların işleri kendi aralarında istişare iledir.” (şura 38) Peygamberimiz önemli bir karar vermeden önce mutlaka etrafındaki insanların düşüncelerini öğrenir, kendisine bir öneri teklif edildiğinde bunu dikkate alırdı. Bedir savaşında ashaptan Hubab isimli zat, Müslümanların mevzilendiği yeri beğenmemişti. Resulullah’a (s.a.v) gelerek “Ey Allah’ın elçisi, buraya Allah’ın emriyle mi indin,…

DEVAMINI OKU

SİZ DOĞRU BİR ŞAHİT OLUN

“Allah yolunda hakkıyla cihat edin. Sizi o seçti, dinde size güçlük vermedi. Atanız İbrahim’in milletine (uyunuz.) Önceden de bu (Kuran)da da sizi “Müslüman” diye O adlandırdı. Ta ki Resul size şahit olsun, sizde insanlara karşı şahitlik edesiniz. İmdi namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin ve Allah’a güvenin. Mevlanız O’dur. O ne iyi ve ne güzel Mevla, ne iyi ve ne güzel yardımcıdır.(Hacc 78. Ayet) Cihat: Düşmana karşı savunmada bütün gücünü harcamaktır ki üç kısımdır. 1-Açıkça kendini belli etmiş düşman ile yapılan cihat. 2-Şeytan ile yapılan cihat. 3-Nefis ile yapılan cihat tır.…

DEVAMINI OKU

ADALET (3)

 EDEPSİZLİK ETMEYİN! “Şüphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlıktan, fenalıktan ve azgınlıktan nehyeder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.”(Nahl 90. Ayet) FAHŞA: Çirkinliler, zina gibi şehvetlere uymada ifrat(aşırılık) ile ilgili olan günahlardır ki; Türkçede edepsizlikler diye ifade edilir.Bunlar, insanların en çirkin durumlarıdır. Allahu Teâlâ, bu çirkin fiilin, yani zina gibi işlerin toplum için çok tehlikeli bir hastalık olduğunu beyan ediyor. O fiili değil yapmak, ona yaklaşılmasını dahi yasaklayarak şöyle buyuruyor.             “Sakın zinaya yaklaşmayın. Çünkü o rezilliktir, kötü bir yoldur.” Fahiş olanlar Allah’ın koyduğu…

DEVAMINI OKU

GERÇEĞİN TA KENDİSİ

GERÇEĞİN TA KENDİSİ “Kendinden öncekini doğrulayıcı olarak sana Kitaptan vahiy ettiğimiz gerçeğin ta kendisidir. Şüphesiz ALLAH (C.C.) , elbette haber alandır, görendir.”(Fatır Suresi: ayet-31) AÇIKLAMA ;                                                                                        Bu Peygamber  (S.A.V) sizlere şaşılacak bir mesaj getirmemiştir. Sadece daha önce gelen peygamberlerin taşıdıkları mesajı teyit etmektedir ki, bu zaten ezeli ve ebedi hakikattir. Allah’ın sıfatlarını beyan etmekle insanların hayrına ve hidayetine delalet eden hakikate işaret olunmaktadır. Hidayet insanın yararınadır. Allah insan için neyin yararlı olduğunu bilir. Allah yaratıcı olduğu için insanın fıtratını en iyi bilen ve ona en doğru yolu gösterendir. Bu Kitap…

DEVAMINI OKU

ADALET(2)

İYİLİK ETTİ İYİLİK BULDU             “Şüphesiz ki Allah,size adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayasızlıktan, fenalıktan ve azgınlıktan nehyeder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.”(Nahl 90. Ayet) Ayeti kerimede sırasıyla geçen adl kelimesinden sonra ihsan (iyilik)yapmak kelimesi üzerinde duralım. Bu konu hakkındaki ayetlerde geçen manaları tarayarak konu hakkında detaylı bilgi sahibi olmaya çalışalım. İHSAN: Kelimesi lügatte iki şekilde kullanılır. Bir şeyi güzel yapmak demektir. Ona iyilik etti demektir. Türkçede “ihsan” ikinci mana ile meşhurdur.Ayette ise iki manaya da gelmesi muhtemeldir. Her ikisi ile de tefsir rivayet olunmuştur. Birincisi…

DEVAMINI OKU

ADALET(1)

ADALETLE İŞTİGAL ETMEYENLER HAYATLARINI HARAM VE GÜNAHLA GEÇİRİRLER ADALET HAYATIMIZIN DÜSTURU OLMALI MÜSLÜMANIN HAYAT DÜSTURU ADALETTİR.                 Adili Mutlak olan Allah u Zülcelâl Hazretleri bizlere adaleti öğüt vermekte ve de Adil olmayı, adil davranmayı, adaletli olmayı emretmektedir. “Şüphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlıktan fenalıktan ve azgınlıktan nehy eder. Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.” Buyurmaktadır. (Nahl 90.ayet) Ayette öncelikle adaletten bahis edildiği için bizde çalışmamızı bu minval üzere yoğunlaştırdık. Müfessirlerimizin adaletle ilgili görüşlerine yer vererek yolumuza devem edelim. ADİL: Her şeyi layık olduğu…

DEVAMINI OKU

Allah’ın Dostları Kimlerdir?

 “İyi bil ki Allah’ın dostlarına korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.” (yunus 62.ayet)  “İyi bil ki” dikkat edin ve bilin ki Allah’ın dostlarına” yani Allah’ın sevdiği ve nefislerinin düşmanı olanlara demektir. Çünkü velilik Allah’ı ve nefislerini bilip tanımak demektir. Allah’ı tanıyıp O’nu muhabbet nazarıyla görmektir. Nefsini bilip tanımak ise nefsin hallerini bilip onun zararlı hallerinden sakınmak ve onu terbiye etmektir. Nefsi Allah’ın razı olduğu hallerle hallendirmektir. Nefsin kötü arzularından kurtularak makamı rızaya uçmak ve varmak için çaba sarf etmektir.             Allah’ın velilerinden maksat ise Allah’a ruhani olarak yakin olan halis müminlerdir.…

DEVAMINI OKU

Maturidi’de İnsan Özgürlüğü – Harun Işık

Ehli sünnet ekolünün önemli alimlerinden olan Maturidi insan özgürlüğü sorununu, eyleme yönler tayin ettiği yöntem ışığında temellendirmeye çalışmaktadır. Onun açısından eylemin meydana gelmesinde biri yaratma diğeri de kazanma (kesb) olmak üzere iki yönü vardır. Bu yöntemlerden yaratmayı Allah ile ilişkilendiren Maturidi, kesbin ise insana ait olduğunu belirtmektedir. Ona göre insan, eylemini gerçekleştirirken herhangi bir baskı ve zorlama altında bulunmaksızın özgür bir şekilde eylemi yapan ve böylece de eylemin sonuçlarını üstlenen olduğunun farkındadır.

DEVAMINI OKU

Türk Düşünce Hayatında Maturidilik – Hanifi Özcan

Fıkhi kurallardan ahlaka geçmek, dolayısıyla “amel”den “ahlak” türetmek yani amelini ve ibadetini yapan kimseyi aynı zamanda ahlaklı saymak ve ahlaken üstün göstermek Maturidi’nin düşünce sistemine uygun değildir. Çünkü onda “amel” imana dahil edilmediği gibi, “ahlak”a da dahil değildir.Ona göre, “amel”de kusuru olanların mutlaka ahlakta da kusurlu olduğu söylenemez. (…) Ayrıca, öyle görünüyor ki, “amel” ile “ahlak” arasında bu anlamda bir ilişki kurmak, ahlaki bakış açısıyla değil, ameli bakış açısıyla yapılan bir işlemdir.

DEVAMINI OKU

MÂTÜRÎDÎ’NİN DÜŞÜNCE DÜNYASI – Şaban Ali DÜZGÜN

Türklerin Müslüman olma sürecinde önemli bir rol oynamasına ve günümüzde dünyanın her köşesinde çok sayıda taraftarı olmasına rağmen yeteri kadar araştırılıp gün yüzüne çıkarılmamış olan Mâturîdîlik ve bu mezhebin kurucusu olan İmam Mâturîdî’nin hayatını, eserlerini, düşüncelerini ve günümüze etkisini ele almaktadır.İmam Mâturîdî’nin din ve dünya anlayışından Kur’an tasavvuruna, akıl ve vahiy kavrayışından tarih ve toplum yasalarına, siyaset kültürü ve yönetim erkinden ahlak kuramına kadar çok çeşitli konularda fikir ve görüşlerinin ele alındığı bu eser, dinî düşüncemizin ana damarlarından biri olan İmam Mâturîdî’nin düşünce dünyasını güncelleştirmeyi amaçlamaktadır.

DEVAMINI OKU

İmam Maturidi ve Maturidilik-Sönmez Kutlu

Mâturîdî, İslam düşüncesinde ortaya çıkan farklı din anlayışları içerisinde ‘akılcı-hadarî din anlayışı’nın en önemli şahsiyetlerinden birisidir. Bu anlayışın temelleri, her ne kadar Ebû Hanîfe tarafından ortaya atılarak geliştirilmeye çalışılmışsa da, epistemolojik, teolojik ve felsefi olarak temellendirilmesi Mâturîdî tarafından yapılmıştır. Mâturîdî, bu bakış açısından hareketle kendi döneminde ortaya çıkan dinî problemlere çözüm bulmaya çalışmış, pek çok öğrenci yetiştirmiş ve çeşitli bilim dallarında ilk olma özelliğini taşıyan önemli eserler bırakmıştır. O, hayatında olduğu gibi ölümünden sonra da, büyük ilgi görmüş, geniş bir coğrafyayı etkilemiş ve adına nispetle Maturidilik diye bilinen bir düşünce…

DEVAMINI OKU

MATÜRİDİYYE AKAİDİ – Bekir TOPALOĞLU

İmam Sabuni, bu önemli eserde bir yandan doğru itikadın nasıl olacağını açıklarken, bir yandan da gerek diğer itikadi fırkaların görüşlerinin butlanını izah ederek gerek de bu batıl itikad sahiplerinden gelecek muhtemel soruları yanıtlandırarak akidevi alanda bizlere güç kazandırıyor. İtikad, kelime anlamı olarak “bağlama, bağlanış” gibi anlamlara geliyor. Istılahi olaraksa insanın din ile kurduğu bağı ifade ediyor. Öyle inanıyorum ki, din ile kurduğumuz bağların, yani itikadımızın sağlam oluşu bizi ameli açıdan da güvenli bir konuma yaklaştıracak ve Sünnet- Rasulullah’ı (sallallahu aleyhi ve selem) takib etmek konusunda azmimze azim katacak. Bu zaviyeden…

DEVAMINI OKU

İRADE HÜRRİYETİ ve İMAM MATURİDİ – M. Saim YEPREM

O halde problem temelinden çözülemezdir, çözülemiye-cektir. İnkârın da bir çözüm olmadığı apaçık bir gerçektir.Sevgili Peygamberimizin (s.a.) ve onun yolunda giden sahâbe-i kiramın (r.a.) ve selef-i sarihinin, kader münakaşa­larını şiddetle meneden tutumlarında ne büyük bir gerçek gizlidir.«Cebir de yoktur, tefviz de, ikisinin arasında bir orta yol vardır «formülü, isbatı yapılamıyan ve gerçekliğine tered­dütsüz inanılması gereken beri müteârafe (postulat) dir.”İnsanın irâde hürriyeti bir îmandır. Sorumluluğu an­cak böyle temellendirilir. îlâhî kaza ve kadere de inanmak îmanın şartlarından biridir. «Hayrı ile şerri ile kaderin Al­lah’tan geldiğine inanmanın» îmanın şartlarından biri ol­duğunu, bu konudaki delillere…

DEVAMINI OKU