EBU MANSUR EL-MATÜRİDî -1

mreşatEbu Mansur el-Matüridî, Hanefi mezhebinden olanların itikad (inanç) imamı, ünlü âlim. Kurucusu olduğu kabul edilen mezhep Matüridilik olarak anılır.  Bugünkü Özbekistan Cumhuriyeti nin Semerkand şehri yakınındaki Matürid mahalle veya köyünde doğmuştur. Matüridî nin asıl adı Ebu Mansur Muhammed b. el-Matüridî dir. Türk kültür muhitinde yetişen ve en çok Türkler arasında isim olarak bilinen fakat görüşleri kısmen de olsa ihmal edilen Türk din bilginidir.

Matüridî, Ebu Hanife nin yolunu izlemiş, ölümüne kadar Ehl-i Sünnet çizgisinden ayrılmamıştır. Kesin olmamakla birlikte doğum tarihi Miladî 863 dür. Ölüm tarihi ise çeşitli kaynaklarda Hicrî 333, Miladî 944 olarak geçmektedir. Cenazesi Semerkand ın Cakerdîze mahallesindeki bilginlerin gömüldükleri mezarlığa defnedilmiştir. 2005 yılında kabri üzerine türbe yaptırılmıştır. Matüridî, aynı zamanda doğduğu şehrin adıyla Semerkandî diye de anılır.

Arapların, arap asıllı olmayan Müslümanları küçük görme anlayışlarından kaynaklanan tutumlarının etkisiyle Hasan el-Eş arî yi öne çıkarıp Matüridî yi gölgelemeye çalıştıkları iddia edilmiştir.İskenderiye Üniversitesi profesörlerinden Dr. Fethullah Huleyf, “Kitap üt Tevhid”e yazdığı önsözünde, Matüridî nin asırdaşı Hasan el-Eş arî nin (öl.Hic.324/Mil.935) Matüridî den daha büyük bir bilgin olup olmadığına dair şu cümleleri sarf etmiştir: “…Bununla beraber Mâtüridî, ehl-i sünnet ve lcemaate yardımcı olma hususunda Eş arî ye karşı bir üstünlüğe sahiptir. İmâmü l-hüda yani “Hidayet önderi”.

Alemül-hüda yani “Hidayet meşalesi” İmamül-mütekellim yani “Kelâmcıların lideri”. Matüridî nin inanç ilkeleri (akaid) ile ilgili en kapsamlı eseri Kitab üt-Tevhid dir. Bu esere göre dinin öğrenilmesinde başvurulacak “vasıtalar iki olup, biri nakil, diğeri akıl” dır. Nakil den maksat Kuran ve Sünnet tir. En başta Kuran gelir ve Kur an ın anlaşılması konusunda Matüridî nin Selefiyye, Mutezile mezheplerinden ve filozoflardan ayrılan metodu vardır. Selefiyye, nakli akıldan önce tutar ve Kur an ın ancak hadis ışığında açıklanmasına izin verir, felsefi ve te vile dayalı yoruma izin vermez. Mutezile, Kur an ve akıl birbiriyle çelişirse nakli yani Kur an ı bırakır, aklı esas alır. Filozoflara göre gerçek yalnız akıl ile bilinir ve bulunur, Kur an genellikle aklî verilere göre yorumlanır. Daha önce de belirtildiği gibi Matüridî ye göre dinin kaynağı olarak nakil (Kur an) ve akıla aynı oranda itimat etmek gerekir. Matüridî, İslâmın evrenselliğine zarar vermeyecek biçimde, itici olmaktan çok kucaklayıcı bir yaklaşımla dini anlatır. Bu sebeple Matüridî, dinin özünü ilgilendirmeyen görüş farklılıklarını hoş görür, onların sahiplerini dinden çıkmış saymaz. Kendisiyle aynı görüşte olmayanları zorlamaz. “Akıl” ile “nakli” dengeli bir şekilde kullanır. Akıl, bilgi kaynaklarından biri, insana verilmiş ilâhi bir emanettir. İnsanlar akılları sayesinde güzellik ve çirkinlikleri tanır, kendi üstünlüklerini onun sayesinde anlarlar. Kulun kusur işlemesi aklını kullanmayışı yüzündendir. “Allah ın emirleri akıllı olana hitabendir”. Allah ın emirlerini anlayacak akıl seviyesine sahip olmayanlar, ilâhi emirlerin dışında kalır, sorumlu olmazlar.

Kaynak: M.Reşat ATA Ebu Mansur El Maturidi/Mersin İstikbal Gazetesi

İlgili Yazılar