İslam tasavvuf dünyasının akılcı / felsefeci ekolünün en önemli önder isimlerinden birisidir. İslam alimleri ve özellikle tasavvuf ehli alimler yegane gaye olarak tasavvur ettikleri Insan-ı Kamil’e ulaşmak için metodlar geliştirip, çalışmalar yaparken en önemli adım olarak insanı inceleme, tanıma ve anlama noktasına odaklanmışlardır. Bu çalışmalar erken dönemde şahsi gelişim hedefli ya da sistematiği olmayan sözel yollu aktarıma dayalı hareketler olarak varola gelmiştir. Ancak, tasavvufun çeşitlenmesi, değişik ekol ve okulların ortaya çıkması ile yeterli birikim düzeyine ulaşan İslam tasavvufu sistematik ve akademik eserler ortaya çıkartmaya başlamıştır.
İslam düşünce tarihinde Ibn Rüşd oldukça dikkat çeken bir şahsiyettir. Aristocu olarak da anılan Ibn Rüşd, yaptığı çalışmalarla hem doğu hem de batı dünyasında derin izler bırakarak, bir çok farklı disiplini etkilemiştir. Çalışmalarındaki hassasiyeti, eleştirel metodu, konuların en derinlerine inme ve özlerini kavrayabilmeye yönelik analizlerindeki yeteneği, analiz ve akıl yürütmelerini bir zincirin birbirini takip eden halkları misali birbirleri ile ilişikli ve tutarlı kılmaya çalışması en dikkat çeken yönleridir. Ibn Rüşd, İslam felsefesi ve psikolojisi dalında en sistematik ve akademik çalışmalara imza atan isimlerden birisidir.
Ibn Rüşd, insan psikolojisini fizik ve metafizik arasında bir köprü olarak ele alır. Ona göre psikoloji, fizik, metafizik, ahlak, mantık ve İslam kelamı ile doğrudan ve dolaylı derin bir ilişki içerisindedir. Bu ilişki günümüz materyalist bakışın aksine, metafizik ve fiziği, din ile bilimi ve akıl ile ilhamı bir araya getirmekte, bu muazzam harmanlamanın sonucunda ortaya hem teorik hem de pratik geçerliliği olan bakış açıları çıkarmaktadır.
Ibn Rüşd Psikolojisi , öncelikle Aristo – Ibn Rüşd ilişkisinde bazı bilgiler verilmekte, ardından Ibn Rüşd psikolojinin diğer disiplinler ile ilişkisi, fizikten gelen kökleri ve Ibn Rüşd psikolojisinin yankıları ele alınmaktadır.
Giriş kısmının ardından, Ibn Rüşd için Nefs ilminin yeri, bu ilimde kullanılacak metodun tespiti, nefsin tanımı, nefs – beden ilişkisi incelenmektedir. İnsan canlılığının ilk güçleri olarak tanımlanan Beslenme gücü, Büyüme gücü ve Üreme gücü üzerinde durmakta, beş duyuyu incelemekte, Cüz’i idrak güçleri ve hareketin ilkesi olarak istek gücü, ortak duyu, tahayyül gücü, müfekkire gücü, hafıza gücü, uyku ve uyanıklık, ömrün uzun ve kısalığı, rüyalar, aklın konusuna göre tasnifi, ameli ve nazari akıl gibi konular ele alınmaktadır.
Eserin son bölümlerinde, Ibn Rüşd’ün Heyulani akılla ilgili değişik eserlerindeki ( El-Muhtasar fi’n-Nefs, Telhisü Kitabi’n Nefs, Şerhü’l-Kebir li-Kitabi’n-Nefs) durumu incelenmektedir.
Eserin son kısmında ise İttisal Nazariyesi ele alınmakta, ardından Sonuç kısmında genel bir değerlendirme yapılmaktadır.
Eser, Ibn Rüşd’ün gözünden insan psikolojisine bir bakış sunmakla birlikte, Ibn Rüşd’ün bilim ile ilimleri kaynaştıran zengin birikim ve dehası sebebiyle bünyesinde felsefe, metafizik, psikoloji, fizik ve daha bir çok konuyu bir arada barındırmakta, birbirleri ile kurduğu muhteşem ilişkiler ağını da gözler önüne sermektedir.
Eserde ki en büyük eksiklik ise; Ibn Rüşd psikolojisi ile modern psikolojinin sistematik karşılaştırmasını yapmamasıdır. Örneğin modern psikolojinin en önemli isimlerinden Freud, Jung ve Adler gibi isimlerin çalışmaları ile karşılaştırmalı incelemeleri bulunmamaktadır. Oysaki insanın fazları, libido, ego, id ve superego kavramları, benlik, içgüdüler ve dürtüler, sağduyu, anxiete, ölüm, savunma mekanizmaları, depresyon, psikoz, narsizm ve benzeri bir çok farklı konuda karşılaştırmalı bakış açılarının sunulması yararlı olabilirdi. Ibn Rüşd’ün Rüyalar ile ilgili fikir ve teorilerinin Freud’un bakış, teori ve çalışmaları ile karşılaştırılması yapılabilirdi. Zira, günümüz de bu tarz bir akademik çalışmanın eksikliği fazlasıyla hissedilmektedir. Ibn Rüşd ve Ibn Sina başta olmak üzere bir çok İslam aliminin bu konular üzerindeki eserleri kendilerinden sonraki doğulu ya da batılı bir çok akımı, ekolü, disiplin ve okulu derinlemesine etkilemiştir.
Elimde bulunan 2006 tarihli basımı 340 sayfadan oluşmaktadır. Kitabın sonunda bulunan bibliyografya kısmında Ibn Rüşd’ün eserleri konularına göre kategorilendirilmiş şekilde sunulmaktadır. Bazı kategoriler şu şekilde sıralanabilir ; Psikoloji, Fizik, Metafizik ve İlahiyat, ve Mantık. Ayrıca konu ile ilgili Diğer Eserler bölümünde doğulu ve batılı bir çok farklı bilim / ilim insanlarının eserlerinin listesi bulunmaktadır.