İmam Maturidi’nin Akla ve Düşünmeye Verdiği Değer
Prof. Dr. Ahmet AK
İmam Maturidi, büyük bir Türk alimidir. O, Hanefi bir fakih, büyük bir müfessir ve Ehl-i Sünnet’in Maturidilik kolunun imamıdır. O, hayatı boyunca sadece hocalarından ve eserlerinden istifade etmekle kalmamış, aynı zamanda dönemindeki diğer din ve mezheplere ait kaynakları da incelemiştir. İncelediği ve atıfta bulunduğu eserler arasında Aristo’nun “Organon’’ adlı eserinin de olması ve üzerinde durduğu konuları sistematik bir şekilde işlemesi Maturidi’nin mantık ilmine ve felsefi birikime de sahip olduğunu göstermektedir.
İmam Maturidi’ye göre Allah, insanın kendisini geliştirmesi için iki yol göstermiştir. Bunlardan birisi akıl, diğeri ise vahiydir. Ona göre, akıl ile vahiy, insanı aynı hedefe götürür. Bu sebeple, akıl ile vahiy birbiriyle kesinlikle çatışmaz, her ikisi de doğru bilgi verir. Bununla birlikte, ahiret ahvali gibi gaybi / metafizik konular ancak vahiyle bilinir. Bu sebeple Maturidi, nakli (vahyi) esas alır ve ona son derece bağlı kalmakla birlikte, Kur’an’ı doğru anlayabilmek için, akla büyük önem vermiş ve herhangi bir konuda en doğru karara varabilmenin, ancak tefekkür edip düşünerek, akıl yürütmeyle mümkün olacağını savunmuştur.
Ona göre, renklerin karışması durumunda, sağlam bir göze, seslerin karışması durumunda, sağlam bir kulağa başvurulduğu gibi, birbirine karışan görüşlerin doğrusunu bulmak için de düşünmeye ve akıl yürütmeye ihtiyaç vardır. Bu nedenle o, nasları yorumlarken onların sadece lafzına değil, aynı zamanda onlarla ne kastedildiğini düşünmüştür. Yine o, naklin yanı sıra akla ve düşünmeye çok önem verdiği için Kitabü’t-Tevhid adlı eserine bilgi felsefesiyle başlamıştır.
Sonuç olarak İmam Maturidi, akli ve nakli delillerle araştırıp sorgulayarak her şeyin mümkün olan en iyisinin yapılmasını isteyen; problemlerin naklin ve aklın ışığında tefekkür ederek/ düşünerek çözülmesini savunmuştur.