Kırım Ahali Cumhuriyeti 1917-2017 Yüzyıllık Tatar Medeniyeti-I
Kırım Karadeniz’in kuzeyinde yer alan tarihi yarım ada… Türkler’in kutlu yurdu… Çok uzun yıllar boyu Avrasya’nın kalbi, anahtarı, kalpgahı…
Cengiz fırtınası, Timur efsanesi, Nogay Ordası, Batu,Berke, Orda Seçen, Baybars, Toktagan Han, Kırım Giray, Mengli Giray, Bora Gazi Giray, Devlet Giray ‘’Taht Algan’’, Kaplan Giray, İsmail Gaspıralı, Velican İbrahim, Numan Çelebi Cihan, Cafer Seydahmet ve daha niceleri adlarını anmadığım ya da adları unutulmuş kahramanlar diyarı …
Bu diyar tarihin tozlu sayfalarında kalmış hak ettiği değeri almayı bekleyen birçok Alplerin, batırların diyarı Yeşil Ada nazlı Kırım, güzel Kırım…
Kara günler Şahin Giray’ın hanlığı zamanına denk geldi. Hanlık Suvorov ve Potemkin’in saldırıları ve Yekatarina’nın oyunları daha fazla direnemeyecekti. 1783 yılında tamamen Rus toprağı olacak ve ilhak edilerek Türk tarihine kara bir leke olarak düşerken oradan kutlu bir ses duyuldu. Göç… Tıpkı Göç destanında olduğu gibi…
Ruslar’ın propagandası ve göz korkutucu siyasetleri etkisini gösterdi. Halk Ak topraklar dediği İstanbul’a ve Karadeniz kıyılarına akın akın göç etmeye başladı. Çoğu yollarda haremiler tarafından soyuldu, öldürüldü. Ya da Karadenizin karanlık sularına gömüldü. Bu domino etkisi yapan vurgunun sonuçları ağır olacaktı.
Kırım’dan göç edenleri bekleyen birçok tehlikeler varken kalanlarıysa göç edenlerin üzüntüsü mü, işgalin etkisi mi etkilesin ne yapsınlardı? Bir Tatar şını der ki ‘’ kara künler keşmege bek az kaldı allay’’… Gerçekten kara günler geçiyor muydu? Bu millet İsmail Gaspıralı beyi yetiştirecekti. Onun yaktığı ateş ile “Dilde, İşte, Fikirde birlik” ülküsü yüreklerde çınlıyordu. Bu avaz tüm Asya’da duyuldu.
Yıllar geçerken acun yeni bir cenge hazırlanıyordu.
Tarihe 1. Cihan Savaşı olarak geçecekti. Kırım Hanlığının Rusya’ya ilhak edilmesinin ardından 134 yıl geçtikten sonra, gelinen 1917 yılı Rusya’sında, Kırım Tatarlarının bağımsızlıklarına gidecek yol için gerekli şartlar oluşmuştu.
Rusya’da meydana gelen devrimle sarsılan ve yıkılan Çarlık rejiminin zayıflaması ile bu çerçevede Kırım’da da arayışlar başlayarak, birçok toplantılar yapılmış, nihayetinde 1500 delegenin katılımı ile 25 Mart 1917 tarihinde Akmescit’te yapılan Kırım Müslümanları Vekilleri Kongresinde, 50 kişilik “Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi”nin kurulması, Müslüman Vakıfların bir müdürlüğe bağlanması, Kırım’da Muhtar bir idarenin kurulması için Kurultay toplanması ve bu Kerson’da bulunan Kırım Tatarlarından oluşan Atlı Alayın Kırım’a getirilmesi için Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi’nce Cafer Seydahmet yetkilendirilmişti.
Cafer Seydahmet askerlerin komutanlarının hiçbirisi Tatar olmamasına rağmen izlediği stratejiyle Atlı alayın Kırım’a gelmesini sağlamıştır. Köstenceli Tatarları’nda bulunduğu kuvvetler Kırım’da toplanmış ve 20 yaş üstü tüm kadın ve erkekler gizli oy kullanarak milletvekillerini seçmeye başladılar.
Tuncer Kalkay’ın da belirttiği gibi Cafer Bey anılarında bu durumu şöyle anlatıyordu ; “Kırım Türklerinin tarihinin en önemli noktası KURULTAY kelimesi ile onun mefhumu ile canlandırmaya kalkışmaları çok manalı bir hareketti. Kurultay seçimlerinde yataklarında hasta yatanların, yürüyemez halde bulunan ihtiyarların çocuklarına: “Sizlere hakkımızı helal etmeyiz!” diye kendilerini seçim sandıklarına götürdükleri görüldü.
Kurultay!…
Türkün ruhunda bu kelimenin ne inanılmaz mucizeli tesiri, ne eşsiz kudreti varmış… O zaman ki nüfusa oranlandığında %90’lara varan bir katılım söz konusu oldu.
Kurultay Milletvekilliği için bütün Kırım’da yapılan seçimler için Yalta, Akmescit, Kefe, Kezlev ve Or Kapı olmak üzere 5 seçim bölgesi belirlenmişti. Seçimler neticesinde Yalta’dan 24, Akmescit’ten 19, Kefe’den 16, Kezlev’den 11 ve Or Kapı’dan 6 olmak üzere, 5’i kadın toplam 76 Kurultay Milletvekili seçilmişti
Kırım Tatar Milli Kurultayı seçimleri gerek Türk, gerekse İslam dünyasında tam demokratik usullerle gerçekleştirilen ilk parlamento seçimleriydi. Yukarıda ki ikinci fotoğrafta da görüldüğü gibi o gün Kırım’da Ötüken yine dirilmiş, Tatarlar’ın nigahbanı, Ergenekon’u oldu.
Halk o gün çok mutluydu.
Bahçesaray’a her yerden konaklar, misafirler gelmiş, kartlar çocuklarına; ‘’Bugünü göremezsek hakkımızı helal etmeyiz’’ diye tembihlediler. Arşa yükselen seslerle, dualarla, sarsılmaz çelik iradenin sesi yankılanmaktaydı.
Kurultayın Bahçesaray’da toplanması ve ilk resmi acılışın Hansaray’ın Divan Odasında yapılmasına karar verilmesinde, siyasi hareketin bu milli karakteri rol oynamıştı. Namazdan sonra, Kurultay Milletvekilleri Divan Odasına geçerken bando, Çelebi Cihan’ın “Ant Etkenmen” marşını çalıyordu.
Kabul edilen Anayasaya göre; her milletin kendi kaderini kendisi tayin hakkı kabul ediliyor ve “Kırım Ahali Cumhuriyeti” (Kırım Demokratik Cumhuriyeti) ilan ediliyordu. Parlamento, aynı gün ilk Kırım Tatar Hükümetini kurma görevini sabık Kırım Müftüsü ve Kırım Müslümanları Merkezi İcra Komitesi Başkanı Numan Çelebi Cihan’a verildi.
Nihayetinde Kırım Tatarlarının istiklalini ilan edecek olan 1. Kırım Tatar Milli Kurultayı’nın açılışı, 9 Aralık 1917 tarihinde Kırım Tatarlarının tarihi başşehri Bahçesaray’da muhteşem bir coşku eşliğinde toplanarak gerçekleştirilmişti.
Milli Hükümet Başkanı merhum şehit Numan Çelebi Bey’in çabalarıyla kurulan bu kısa süreli hükümet Türk Dünyası tarihi ve Türk demokrasi tarihi açısından gerekse Kırım Tatarlarının tarihi ve istiklal mücadelesi açısından incelenmesi gereken bir konudur.
Numan Çelebi Cihan ve arkadaşlarına ne olduğu, başlarına geldiği ve ahvalin durumu hakkında gelecek yazımızda devam edeceğim. Sözlerimi bu yiğit Türk evladının yazmış olduğu Kırım Milli Marşı’nın sözleriyle bitirmek benim için kıvanç duyulacak bir durumdur:
Ant Etkenmen
Ant etkenmen milletimniñ yarasını sarmağa
Nasıl olsun eki qardaş birbirini körmesin?
Onlar içün ökünmesem, muğaymasam, yaşasam
Közlerimden aqqan yaşlar derya-deniz qan bolsun.
***
Ant etkenmen şu qaranğı yurtqa şavle sepmege,
Nasıl bolsun bu zavallı qardaşlarım iñlesin?
Bunu körüp buvsanmasam muğaymasam, yanmasam
Yuregimde qara qanlar qaynamasın, qurusun.
***
Ant etkenmen, söz bergenmen millet içün ölmege
Bilip, körüp, milletimniñ köz yaşını silmege.
Bilmey körmey, biñ yaşasam, qurultaylı han bolsam,
Kene bir kun mezarcılar kelir meni kömmege.
Numan Çelebi CİHAN -1917 Kırım
Yazar: Kerem GÜNEL