Maturidi Yesevi Otağı İlmi ve Kelami Araştırmalar Derneği olarak 26-27-28.Eylül.2014 tarihleri arasında ‘’Büyük Türk Kurultayı’’ gerçekleşmiştir. Eflani-Kadıköy Gölet’inde başlayıp Safranbolu-Merkezde devam eden kurultay, Türkiye ve Türk Dünyasından birçok önemli isime ev sahipliği yapmıştır.
Açılış töreni Türkistan coğrafyası temalı alanda Opera sanatçısı ve Makedonya Kültür Ateşesi Şakir İlyasoğulları eşliğinde saygı duruşu ve İstiklal Marşı ardından Hendek Folkem G.S.K topluluğunca hazırlanan Zeybek Ateşi adlı Türk Tarihi Temalı tiyatro sahnelendi. Daha sonra Şakir İlyasoğulları ve müzisyen ekip ile birlikte Türk Sanat Müziği icra edildi. Son olarak Hendek Folkem G.S.K Türk Halk Oyunları Gösterileri ile 1. Gün etkinlikleri sona erdi.
Kurultayın 2. Günü Safranbolu-Merkezde gerçekleşti. Maturidi Yesevi Otağı İlmi ve Kelami Araştırmalar Derneği başkanı Oktay Acar ve ardından Prof. Dr. Hasan Onat’ın konuşmasıyla başlayan program, 3 oturum olarak devam etti.
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinden Prof. Dr. Nizamettin Aktay’ın oturum başkanlığını yaptığı 1. Oturumda Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi Türkoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Dosey Gencetay, Ahmet Yesevi ve Yeseviliğin günümüze yansımaları hakkında bilgi verdi. Rahatsızlığı nedeniyle katılamayan Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Hanifi Özcan gönderdiği bildiride Türk düşünce sisteminin teolojik yönünü Maturidi, sufi yönünü Yesevi, felsefi yönünü Farabi temsil eder. Bu isimlerle Türkler İslam düşüncesi içerisinde özgün bir biçim kazanarak Türk İslam anlayışını oluşturduğundan bahsetti. Türkiye Türkistan Dostluk Derneğinden Dr. Gürbüz Mızrak Maturidi’nin hayatı ve öne çıkan fikirleri hakkında bilgiler verdi. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün tevil ile tefsir arasındaki farklardan bunun yanında günümüzde cihad kavramının yanlış anlaşıldığından bahsetti. Son olarak konuşan Abdülkadir Sezgin Hanife-Maturidi anlayıştan ve bu düşünce sisteminin tarihsel gelişiminde bahsederek 1. Oturumu sonlandırdı.
Hasan Korkmazcan başkanlığındaki 2. Oturum Prof. Dr. Hanım Halilova’nın Azerbaycan Türklüğünün tarihi ve Türkiye’nin önemi konulu konuşmasıyla başladı. Ardından konuşan Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesinden Prof. Dr. Kadir Arıcı Türk Dünyasına romantik değil akılcı yaklaşmalıyız diyerek rasyonel çözüm önerileri getirdi. Makedonya ateşesi Şakir İlyasoğulları Balkanlar ve Balkan Türklüğü, Nilüfer Mutlu Ahıska Türklerinin tarihi ve günümüzdeki durumu, Hızırbeg Gayretullah Doğu Türkistan tarihi ve oradaki durumdan bahsederken. Prof. Dr. Nurullah Çetin Türk Dünyasında dil birliği gerekliliği ve çözüm önerileri ile 2. oturumu sonlandırdı.
3.Oturum: Güney Azerbaycan’dan Mehsa Mehdili yaşadıkları sorun ve sıkıntıları, Abdulkerim Aga Suriye Türkmenleri bölgedeki yaşananları ve Türkmenlerin durumunu, Şemsettin Küzeci’de Irak’taki Türkmenlerin durumdan bahsetti.
Oturumların bitiminde Alevi Bektaşi Derneğinden Ali Rıza Uğurlu Dede’nin Alevilik hakkında konuşmasının ardından Cem ibadeti yaptılar.
Günün bitiminde Oktan Keleş ve ekibi Türk tarihinde önemli bir yeri olan orta yiğit veya meddah adıyla bilinen meddah gösterisini sergiledi.
Konuşmalar sonucunda öne çıkan sonuçlar şunlardır:
-Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ve bekâsı korunması gereken en temel hassasiyetimizdir.
-Türk Dünyası din ve mezhep farkı gözetmeksizin kardeşimizdir. Müslüman, Hristiyan, Şii, Sünni, Alevi gibi farklı seçimler bizleri ayıramaz, hepimiz büyük Türk milletinin mensuplarıyız.
-İtikat imamımız İmamı Maturidi’nin savunduğu akılcı İslamin yeniden Türk milletinde teşekkülü için çalışmalar yurt sathına yayılacaktır.
-Aslı peygamber ahlakı olan ve Ahmet Yesevi’nin Türk toplumuna yaydığı gerçek tasavvuf anlayışı, Maturidi görüşleriyle harmanlanacak ve toplumdaki ahlaki problemlerin çözümünde anahtar rol olacaktır.
-Maturidi ekolünün savunduğu akılcı yaklaşım ile Müslümanlar, din ile bilim arasında tercih yapmaya zorlanılmayacak, bilimin ve akılcılığın dinin emri olduğu, toplumun her kesimine anlatılacaktır.
-Türkiye dışındaki Türklerle birlik ve beraberlik sağlamak için büyüklük küçüklük yarışına girmeden akılcı politikalar izlenilmeli, iletişim kanalları etkin şekilde kullanılmalı ve eğitim için gelen öğrencilere Türklük şuuru kazandırılıp ülkelerine dönecek şekilde yetiştirilmelidir.
-Türk dünyasında dil birliğinin sağlanması için uzmanlardan oluşturulacak bir kurulla ortak bir konuşma dili oluşturulup, bunun yaygınlaşması için belirli bir program takip edilmelidir.
– Türk dünyasıyla iletişim kurulurken onların iç işlerine, politikalarına karışılmamalıdır.