Milleti İbrahim

İbrahim Milletinden kast edilen nedir?

Milleti İbrahim kimlerdir?

Geçmişte ve günümüzde kendilerine İbrahim Milletinden sayıp Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa çağıranlar gerçekten kimlerdir?

Din kimindir?

– Allaha Teâlâ Hazretlerinin yanında makbul olan din nedir? Kaç tanedir?

– İbrahim(A.S.)dinine, milletine tabi olun, uyun emrinden kast edilen nedir?

Günümüzde İbrahim-i dinler adı altında ifade edilenler gerçekten ne anlama gelmektedir. Öncelikle Millet-i İbrahim ifadesindeki millet kelimesine kısaca bir izah getirelim. Konunun detayları içerisinde daha geniş olarak ifade edildikçe daha iyi anlaşılacaktır.

Millet din demektir. Buradaki millet ifadesi soy bağı, kan bağı ile bağlı olan millet kavramından farklıdır. Aynı inancı aynı itikadı taşıyıp yaşayanlar belli bir milleti oluştururlar.

Küfür tek millettir, İslam da tek millettir.

Yeryüzünde yaşayan insanlar inanç bakımından, din bakımından iki milletten ibarettir

Yahudiler, Müslümanlara dediler ki: Hıristiyan olun ki; doğru yolu bulasınız. Hıristiyanlar, Müslümanlara dediler ki: Hıristiyan olun ki; doğru yolu bulasınız.

Allaha Teâlâ Hazretleri ne buyurdular?

De ki:’Hayır biz dosdoğru İbrahim dinine (uyarız).’

Peygamber(ASM)’a Ey Muhammet(SAV)onlara de ki: Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa uymayız, onları bir din olarak kabullenmeyiz. Aksine biz İbrahim’in şirkten arınmış Hanif dinine uyarız. Onun yolunu ve hidayetini takip ederiz. O, şirk koşanlardan değildi.”(bakara 135)

Cenabı Allah peygamberimize en kesin, en veciz en mükemmel delili öğretti.

“Seni Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa çağıranlara de ki:”Gelin İbrahim dinine tabi olalım. İbrahim ‘in dini dosdoğru ve sağlam dindir. Onun dinine girerek dosdoğru yolu bulan kimse haniftir. Değiniz ki Allah’a bize indirilene İbrahim’e İsmail’e Yakub’a ve torunlarına indirilene (inanırız) Musa ve İsa’ya verilene ve peygamberlere ve peygamberlere rableri tarafından verilene inanırız. Onlar arasında bir ayırım yapmayız; biz Allah’a teslim olanlarız.” (bakara 136)

Evet, biz Müslümanlar peygamberlerin bazısına inanıp da bazısını inkâr etmeyiz. Allah’ın hak ve hidayetle gönderilmiş elçileri olduklarını biliriz ve de şahadet ederiz.

Biz Allah’a teslim olanlarız: Taatte bulunarak. O’na teslim olanlar ve kulluk ederek O’na boyun eğenlerdeniz.

Allaha Teâlâ hazretleri ne buyuruyor?

“Eğer onlar sizin inandığınız gibi inanılırsa doğru yolu bulmuş olurlar:

Ve eğer dönerlerse, mutlaka anlaşmazlık içine düşerler:’manadan yüz çevirirlerse savaşa ayrılığa Allah ve resulüne isyana düşerler. Onlara karşı Allah sana yeter. O hakkıyla işitendir, bilenlerdir.

Onları haklama veya sürgün etmede Allah yeter. Onları sözleri işiten ve içlerinde gizledikleri kıskançlık ve düşmanlık gibi şeyleri bilendir.”(bakara 137)

Cenabı Allah vaadini yerine getirdi. Peygamberini onların kötülüklerinden korudu. Nihayet peygamber (s.a.v) onların bir kısmını öldürdü, bir kısmını sürgün etti. Bir kısmını da cizye ödettirmek suretiyle küçük düşürdü.

“Kendini bilmezlerden başkası, İbrahim’in dininden yüz çevirmez. And olsun ki, biz onu dünyada beğenip seçmişizdir. Ahrette de o Salihlerdendir.

“Rabbi, ona ‘Teslim ol’ dediğinde, ‘Âlemlerin Rabbine teslim oldum’ demişti.

“Kendini bilmezlerden başkası İbrahim’in dininden yüz çevirmez İbrahim’in şirkten arınmış ve tevhide meyletmiş dininden, cahil ve beyinsizlerden başka kim el çeker?

Bu ayette geçen kendini bilmezler sözüyle Yahudi ve Hıristiyanlar kastedilmiştir.

Çünkü onlar Yahudilik ve Hıristiyanlığı İslamiyet’e tercih etmişlerdir.

And olsun ki biz onu dünyada beğenip seçmişizdir”:Onu yani İbrahim’i kendimiz için dost seçtik ve insanlara önder yaptık.“Ahirette de o Salihlerdendir.”ahirette şüphesiz o bizim Salih kullarımızdandır. O dünyada da dost ahirette de dosttur. Çünkü o ahdine sadakat gösterdi. Rabbi ona “ Teslim ol “ demişti”: İbadetleri yalnız bana yap. Teatte bulunarak Rabbine teslim ol.“Âlemlerin Rabbine teslim oldum “ demişti.

İbrahim:” Mahlûkattın sahip ve idarecisine ibadetimi ihlâsla yöneltip sadece O’na boyun eğdim, teslim oldum” dedi.

Ayeti kerimede Yahudi ve Hıristiyanlar ve müşrik Araplar azarlamıştır. Çünkü Yahudiler Hz. İbrahim ile övünüyorlar ve Yakub ( İsrail) ( a.s) soyundan oldukları için, kendileri ile Hz. İbrahim (a.s) arasında bulunan alakaya tutunuyorlardı. Hıristiyanlar da Hz. İsa (a.s) annesi tarafından Yakub (a.s) dayandığı halde Hz. İsa ile iftihar etmemiş İbrahim (a.s) ile iftihar etmişlerdir. Kureyş müşrikleri ise, cahiliye döneminde her türlü hayra, Hz. İbrahim (a.s)’in inşa etmiş olduğu Kâbe sayesinde nail olmuşlardır. Bu nedenlerden dolayı bu şekilde Allah ın kitabına davet olunmuşlardır. Ahir zamanda Hz. Muhammed (s.a.v)’in peygamber olarak gönderilmesini Allah’ tan isteyen ve bu maksadının meydana gelmesi için Allaha yalvarıp yakaran zatın Hz İbrahim as olduğu sabit olunca, en büyük iftiharları ve faziletleri, Hz. İbrahim (a.s) ‘in soyundan gelmek olduğunu söyleyenlere şaşmak gerek. Onlar, böyle söyledikleri halde,  Hz. İbrahim (a.s)’in duasıyla Allaha yalvarıp yakarmadaki maksadı olan o peygamber e iman etmiyorlar. Şüphe yok ki bu husus, gerçekten şaşılacak bir durumdur.

Hz. İbrahim’in duası nasıldı?

“Rabbimiz onlara içlerinden senin ayetlerine kendilerine okuyacak onlara kitap ve hikmeti öğretecek Kuranı öğretir (putperestlikten)arındıracak bir elçi gönder.”

Peygamber efendimiz bu duadan şöyle söz etmiştir. :

”Ben, İbrahim’in duası, İsa’nın müjdesi, anamın rüyasıyım.”

“Muhakkak ki her zaman üstün gelen her şeyi yerli yerince yapan yalnız sensin !”

Ey Rabbim!

Hiç bir şey tarafından acze düşürülmeyen güçlü ve muktedir zat tedbirine noksanlık ve yanlışlığın girmediği hikmetli zat ancak sensin!

Bütün zamanlara ışık tutan    Kuranın nuru ile bu yaşadığımız zaman diliminde olup biten hadiselere bakalım. Her müşkülümüzü halleden çözen Kuran günümüzde diyalog teraneleri ile yutturulan Yahudileştirme ve Hıristiyanlaştırma takdirlerine karşı bize ne güzel deliller verdi.

Yukarıda geçen ve anlatılan ayetlerde buyrulan ve izahlarını dinlediğimiz manalardan çıkardığımız bu günümüzde de adı değiştirilerek verilen -dinler arası diyalog, ılımlı İslam- gibi projelerin temelinde yatan sadece ve sadece gurur kibir kıskançlıkları yatmaktadır. Bunun için düşmanlıklardan İslam’ı tahrip ve tahrif etmek maksadıyla İbrahim’i dinler diye Yahudiliği, Hıristiyanlığı piyasaya çıkararak İslam ile denkleştirmeye ve de yok etmeye çalışmaktadırlar

İbrahim’i dinler yoktur. Bütün peygamberlere İbrahim (a.s)indirilen bir tek din vardır. Allahın yanın makbul din İslam’dır. Bu din Allahın dinidir. Bütün peygamberlere indirilen din İslam dinidir. Dinin temel itikat esasları bütün peygamberlerde aynıdır Peygamberlerin arasını ayıranlar başka başka dinler dava edenler Allaha iftira etmektedirler. Peygamberleri yalancılıkla hâşâ itham etmektedirler

Bu herifler ve gruplar kimselerse bunların tamamı müşriktirler, imansız kâfir grubudurlar.

Hıristiyan ve Yahudiliğin ileri karakolluğunu yapan İslam’ın içerisine sokulmuş ya da devşirilmiş, İslam kılıklı münafıklar işte bu herifler, kendi keyiflerince bir din ortaya koymaya çalışıyorlar. Tevhit ve küfrün arası kesin ve net bir şekilde Allahın ayetlerinde kesin ve net ifade edilirken,  bu herifler bu münafık ve mürted herifler yorumlarıyla hâşâ kendilerini ilah yerine koyarak yeni hükümler ortaya çıkarmaya çalışıyorlar. Allah topunu kahretsin.

Din Allahın’ dır

Allaha Teâlâ dinini tamamlamıştır. Allaha Teâlâ’nın ayetlerde beyan buyurduğu ifadelerinin dışında dinin dışında kalan ifade ve çabalar dinsizliktir imansızlıktır.  Dini İslam’ı  bizim için seçip beğenen Allah’tır ve bize Müslüman adını veren de O’dur.Ümmetine talim eden de peygamberimiz (A.S.M)’dır.

Konumuza Al-i İmran 95.ayetle devam edelim.

De ki: Allah doğru söyledi. Öyle ise Allah’ı birleyici olarak İbrahim dinine tabi olun O müşriklerden değildi.” (Ali İmran 95)

De ki:”Allah doğru söyledi.”Ey Muhammet! De ki:”Allah bize verdiği haberlerde doğru söyledi.”Öyle ise dosdoğru Allah’ın nebi ve mürselleri için seçip beğendiği din üzerinde bulunduğunuza dair ileri sürdüğünüz iddia doğruysa Yahudiliğe ve Hıristiyanlığa değil İbrahim Halilullah’ın Hanif dinine uyun.

O puta tapanlardan değildi:

İbrahim ne Yahudi ne de Hıristiyan’dı Allah’ı birleyen bir Müslüman’dı. İhlâslı bir şekilde ve yalnızca Rabbine kulluk ederdi, müşriklerden de değildi(Ali İmran 67)

Yine Al-i İmran ayet 99’da

De ki:”Ey kitap ehli!Gerçeği görüp bildiğiniz halde niçin Allah’ın yolunu eğri göstermeye yeltenerek müminleri Allah yolundan çevirmeye çalışıyorsunuz. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.” (Ali İmran 99)

Eğri göstermeye çalıştığınız şeyin hak olduğunu görüp bildiğiniz halde; Allah’ın dinindeki hidayet yolunu öyle gösterip, haktan saptırmaya, ehli İslam’ı hidayetten uzaklaştırıp delalete düşürmeye yeltenerek, Allah ve Resulüne inanan kimseleri niçin Allah’ın doğru yolundan saptırmaya uğraşıyorsunuz?

Ehli Kitaba, herhangi bir kimse: ”Muhammed’in adına kendi kitaplarınızda rastlıyor musunuz?”diye sorduğunda ona “Hayır! Diye cevap verirlerdi. Kendi kitaplarında bulduklarında O’na ait sıfatları gizleyerek, insanları H.z.Muhammed’e inanıp uymaktan geri çevirmeye çalışırlardı.

Allah yaptıklarınızdan gafil değildir.

İşlediğiniz amellerden ve irtikab ettiğiniz cürümlerinizden Allah habersiz değildir.

Al-i İmran 100. Ayette deEy inananlar!  Kitap verilenlerden herhangi bir zümreye uyarsanız, imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar.” (Ali İmran 100)         Kitap ehlinin kalplerinde hile, haset ve öfke bulunmaktadır. Müminlerin onlarla istişare yapmalarını, onların nasihatlerini dinlemelerini Cenabı Hak yasaklamıştır.

Şimdi bir düşünün! Dikkat edin!

– İbrahim-i Dinler diye yutturulan ne imiş?

– Medeniyetler ittifak-ı diye Müslümanlara dayatılan aslında ne içinmiş?

– Ilımlı İslam projelerinin aslında altında yatan niyet ve maksatlar ne imiş?

Bütün bunlar, bu projeler İslam’a, İslam Milletine olan husumetin bir eseridir. İslam milletini, milleti İbrahim’i, Dini İslam’ı ortadan kaldırmak, dinini yok etmek, tahrif etmektir. Bu projelere katılanlar, destek olanlar, savunanlar, bir düşünsünler ve titresinler. Eşlik edenler, peşinden gidenler. Acaba ayetlerde anlatılan mananın hangi kapsam alanı içerisine girmektedirler.

AYETİ TEKRAR HATIRLAYALIM:

Ey inananlar! Kitap verilenlerden herhangi bir zümreye uyarsanız imanınızdan sonra sizi döndürüp kâfir yaparlar”.

Al-i İmran 63. Ayette ise: Eğer yüz çevirirlerse, şüphesiz Allah bozguncuları bilir.

Bakara 138.Ayette ise:”Allahın boyası (ile boyan)Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan kimdir? Biz ancak O’na kulluk ederiz.”

Dosdoğru bir din olan İslam’a sarılın. O, boyaların en güzeli olan Allah boyasıdır.

İbn Abbas (r.a.):”Allah’ın boyası, Allah’ın dini demektir” dedi. Mücahid ise ;”Allah’ın boyası, Allah’ın fıtratı demektir” dedi.

Müşrikliği bırakın. Şu halde ortada, Allah’ın dininden daha güzel bir din yoktur.

“Biz ancak ona kulluk ederiz. O’nun azamet ve yüceliği önünde boyun eğer, O’na kulluk etmede gurura kapılmayız.”

 

Yazar: Yusuf KOCATÜRK

İlgili Yazılar