Hoca Ahmed Yesevi ‘den Hacı Bektaş Veli ‘ye

hacı bektaş veli

Türkler, Müslüman oluşlarından itibaren büyük ölçüde Hanefi geleneğe bağlı olarak İslam’ı kabul etmişlerdir. Türkistan âlimleri Ebû Hanife’nin yoluna bağlı olarak zahidâne bir din anlayışını benimsemişlerdir. Bu âlimler arasında İmam Maturidî’nin şahsında bilgi kaynağı olarak keşf ve ilhama dolayısıyla sûfîliğe karşı mesafeli duran bir anlayış hâkimdir. Bununla birlikte, halka dini tebliğ ve irşad bağlamında sûfîliğe meyleden bir Hanefi gelenek de
mevcuttur.

DEVAMINI OKU

Ahmet Yesevi ve Nurettin Topçu’nun Din Ve Dindarlık Tasavvurlarının Mukayeseli İncelenmesi – Mevlüt Uyanık

AHMET YESEVİ VE NURETTİN TOPÇU’NUN DİN VE DİNDARLIK TASAVVVURLARININ MUKAYESELİ İNCELENMESİ Prof.Dr. Mevlüt UYANIK Hitit Üniversitesi,İlahiyat Fakültesi Birçok alanda yeni krizlerle karşı karşıya olan insanlığı huzura kavuşturabilecek yeni bir Türk-İslam Medeniyet tasavvuru üzerine düşünmek gerekiyor. Bir yanda dini ve metafizik değerlerden arındırılmış seküler, maddeci-pozitivist bilgi, bilim tasavvuru ve bunlar üzerine kurulu Batı medeniyet anlayışının küreselleşmesi bulunmaktadır. Küreselleşme bağlamında Orta Doğu, Afganistan-Pakistan bölgesi ve İç Asya (Türkistan) gibi enerji üretim ve arz merkezlerini kontrol altında tutmak için çok farklı politikalar geliştirilmektedir. Diğer yanda, buna karşı olduğunu söyleyen ve dini verileri selefi…

DEVAMINI OKU

TÜRKİSTAN İZLENİMLERİ II: SEMERKAND – İMAM MATURİDİ

  MEVLÜT UYANIK 17. Nisan 2019 sabahı erkenden hazır olduk, Özbekistan sınır kapısına götürecek aracı beklerken, son kez Ahmet Yesevî hocama selam vereyim diye dışarı çıktım. Otelin karşısında Türkistan vilayet yönetim binası var, önü parke taşlar ile trafiğe kapalı, törenler burada yapılıyormuş. Zaten binanın bir önünde tosbağa kaidesi üzerine konulmuş Orhun Abidesi, diğer tarafta dikilmiş taşta Göktürkçe Tengri(Tanrı) yazıyor, oradan Allaha ısmarladık, esen kalınız diyerek Yesevi hocamdan izin istedim. Çünkü Yesevîlik diye kurulan Türk Tasavvuf zihniyetini ve metafiziğinin bir nevi “kurucu-göçebe” rolü üstlenerek yeni bir dünya ve yeni bir medeniyet…

DEVAMINI OKU

TÜRKİSTAN İZLENİMLERİ I: HOCAM AHMED YESEVİ

MEVLÜT UYANIK İslam felsefesi tarihi okuma ve okutma sürecimizi kronolojik olarak okurken sistematik olarak da Türkistan yani Atayurt ve Türkiye yani Anayurt irtibatının nasıl teşekkül ve devam ettiğini anlama “kaygı”sı içinde oldum. Arap ve Fars akıllarının ortaya koyduğu Müslümanlık tasavvurunun dışında gelişen Türk Aklı ve Müslümanlık tasavvuru nasıl teşekkül ettini anlamak içinde Türkistan ve oradan başlayan göç yollarının jeo-felsefesini yapmayı, bu yollar üzerinde devletler kuran aklı anlamaya çalışıyoruz. Bunun ilk temellendirilmesi2004 yılında Batı Fergana vadisi üzerinde itikadi açıdan önemli bir alimimiz olan Osman el-Oşi’nin şehrindeki Devlet üniversitesi bünyesinde kurulan ilahiyat…

DEVAMINI OKU

Dini Anlama Ve Yaşama Tarzları Olarak Mezhepler, Riyaset Ve Din Tacirliği Olarak Mezhepçilik

mezhepçilik bir tuzaktır

Dini Anlama Ve Yaşama Tarzları Olarak Mezhepler, Riyaset Ve Din Tacirliği Olarak Mezhepçilik   Prof. Dr. Mevlüt Uyanık 11 Eylül 2001 aslında yeni yüzyıl başlangıç tarihidir. ABD merkezli küresel güçler, enerji üretim ve arz merkezlerine, demokrasi insan hakları vb gerekçelerle müdahalelerde bulunmaya başladı. Irak’tan başlayarak (bir zamanlar ipek yolunun güney hattı olan) Afganistan ve Pakistan bölgesine kadar alanda “sürekli bir istikrarsızlık” durumu oluşturuldu. Rusya, Çin ve bu Batı’nın çekim merkezi dışında olan güçler de karşı grup olarak buralardaki etkinliklerini devam ettirmek istiyorlar. Orta doğu enerji üretim ve arz merkezleri (Türkiye,…

DEVAMINI OKU

Türk Dünyasının Birliği Ve Türk Medeniyetinin Yeniden Dirilmesinde Dinin İşlevi

mevlüt uyanık

TÜRK DÜNYASININ BİRLİĞİ VE TÜRK MEDENİYETİNİN YENİDEN DİRİLMESİNDE DİNİN İŞLEVİ Mevlüt UYANIK* Özet: Tarihte sürekli bir devlet geleneğine sahip olarak kadim milletlerinden birisi olan Türkler, Doğu ile Batı âlemini birbirine bağlayan ve yüzyıllarca medeniyet mihveri olan İpek Yolu üzerindeki toprakları fethetmişler, yurt haline getirmişlerdir. Bulundukları zaman ve mekânın şartlarına göre egemenliklerini pekiştirmişler, Türk-İslam Medeniyetini kurmuşlardır. Ümit Burnu’nun keşfiyle birlikte medeniyet mihveri değişmiş, Türklerin yurt ve devlet özdeşliğini gerçekleştirdikleri bölgeler jeopolitik önemini kaybetmiş; ama son yıllarda Batılı küresel güçler enerji arz ve üretim merkezlerine yönelik operasyonların sonucu yeni ve alternatif enerji…

DEVAMINI OKU

Tasavvuf Örneği Yesevi’de Kadın

yesevi'de kadın

Yeri gelir yar olup sızı olur sineye, Yeri gelir şefkatli bir kucak olur beşere, Ete,kemiğe bürünüp Kadın diye görünüp Sultan olur bu aleme… Feminizim ,ülkemizde algılandığı gibi kadın ırkının kutsallığı,erkeğin  evrimleşmemiş kadın olduğu gibi radikal fikirlerin yanı sıra zulüm gören kadını savunan,kadınlarla erkeklerin aynı imkanlara(eğitim,sağlık,hukuk…) sahip olmasını savunan,erkeğe değil zülmeden erkeğe karşı olmak üzere çok farklı feminist grupları mevcuttur. Modern anlamda bir felsefe ve bir hareket olarak feminizmin kökeni kadının eğitimi hakkını savunan Lady Mary Wortley Montagu ve Marquis de Condorcet gibi özgür düşünürlerin de içinde yer aldığı Aydınlanma dönemine götürülmektedir.[1]  Kadının…

DEVAMINI OKU

Kırım’da Ve Türkistan’da Selefilik, Vahhabilik -1

kırımda selefilik vehhabilik

İlk Suûdi Devleti, 1744 yılında (Hicrî 1157) kuruldu. Şeyh Muhammed bin Abdülvahhab, Diriyah’a yerleştiğinde Diriyah Prensi Muhammed İbn-i Suud Vahhabî’nin dâvâsını desteklemeye ve benimsemeye hazırdı. Suûdi Arabistan Krallığı’nın Kraliyet ailesi ve onun müttefikleri Arabistan’da egemen devlet için ayaklandılar. İlkin Necd’i zaptettiler. Daha sonra etkilerini Kuveyt’in doğu kıyısından aşağı Umman sınırına kadar genişlettiler. Suûdiler daha sonra doğuya yönelerek sınırlarını Asir’in tepelerine kadar teşmîl ettiler. Daha sonra Vahhâbî kuvvetleri Irak ve Suriye vilâyetlerine de hücum etmeye başladı. 1801’de bu taarruzlar Şiîlerin kutsal mekânı Kerbelâ’yı yağmalamalarıyla doruğa çıktı. 1802 yılında Vahhâbîler İslâm’in iki kutsal şehri Mekke ve Medine’yi de elde ederek Hicaz  bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. Özellikle bu son olaylar Osmanlı İmparatorluğu’nun prestijini sarsacak nitelikteydi, zîrâ Osmanlı Devleti bu iki kutsal şehir üzerinde 1517’den beri hükümranlığını…

DEVAMINI OKU

Uluslararası Maturidilik Sempozyumu Sona Erdi

Hoca Ahmet Yesevi Uluslararası Türk-Kazak Üniversitesi Beşeri Bilimler Fakültesi Din Bilimleri bölümü ile Avrasya Araştırma Enstitüsü organizatörlüğünde 04-06 Mayıs tarihleri arasında Kazakistan’ın Türkistan şehrinde Uluslararası Maturidilik (Dünü, Bugünü ve Geleceği) adlı sempozyum düzenlenmiştir. Sempozyuma Kazakça, Türkçe ve İngilizce olmak üzere üç dilde, Kazakistan’dan Prof. Dr. Aşirbek Muminov, Prof. Dr. Dosay Kenjetay, Prof. Dr. Şamsedin Karim; Özbekistan’dan Doç. Dr. Şevasıl Ziyadov, Dr. Saidmukhat Okilov; Türkiye’den Prof. Dr. Hanefi Özcan, Prof. Dr. Hasan Onat, Prof. Dr. Hülya Alper, Doç. Dr. Ahmet Ak, Doç. Dr. Kıyasettin Koçoğlu, Yard. Doç. Dr. Mehmet Kalaycı, İhsan…

DEVAMINI OKU