Balkan Savaşlarında Rumeli Türkleri

Bu yıl, son Balkan Savaşı’nın 100. yılıdır. Bu yıldönümü dolayısıyle Balkan Savaşları sırasında Rumeli topraklarımızda kırılmış, kıyılmış, şehit düşmüş ve yerlerinden yurtlarından sökülüp göçe zorlanmış olan ecdadımızı rahmetle analım. Bu kitap, bu amaçla hazırlandı.Balkanlar, Avrupa yolumuz üzerinde, Avrupa kapımızdır. Balkanlar, bizim coğrafyamız, bizim tarihimizdir. Anadolu ile birlikte, bizim vatanımızdı Balkanlar; vatanımızın Rumeli kanadı idi. Ve Balkan bozgunları, Türk Milletinin büyük trajedisidir. Unutmayalım.”Anadolu’nun salgını, İstanbul’un yangını, Rumeli’nin bozgunu” demiş atalarımız. O dönemlerde Anadolu’da bir salgın, birkaç kazayı, bir iki sancağı kırıp geçermiş. İstanbul’da bir yangın, tulumbacılar yetişene kadar, cumbalı ahşap evlerden oluşan birkaç mahalleyi kül edip bitirirmiş. Yangın ve salgınlar gibi Rumeli bozgunları da yerli Türk kitlelerinin büyük felâketleri olmuştur. Her bozgunda, Rumeli Türkleri kitleler halinde kılıçtan geçirilmiş, sinekler gibi ezilmiş, felaketli göçlere zorlanmış ve bitirilmek istenmiştir. Aradan yüz yıl da geçse, o acıları hatırlayınca duygulanmadan edemeyiz.Atatürk, 1912 Balkan bozgununu Trablusgarp’ta bulunduğu sırada haber almış. Gençliğinde yazdığı Zabit ve Kumandan ile Hasbihal adlı kitabında, “Bir gün duydum ki, doğduğum şehir Selânik, orada annem ve kız kardeşim düşmana teslim edilmiş” der. Ata’nın yüreğine sanki bir hançer saplanmıştır. Ama Ata’mız dışa pek vurmamıştır bu büyük acısını. Makedonya’nın çeşitli kazalarında sekiz yıl kaymakamlık yaptıktan sonra, son Balkan Savaşı öncesinde Drama Mutasarrıfı olarak görev yapmış olan ünlü vali Tahsin Uzer, “Makedonya Eşkiyalık Tarihi…” adlı kitabında, “Drama benim muazzez ve mukaddes bir çalışma alanım oldu. Drama’nın kaybı beni daima ağlatır” der.Büyük milletimizin yüz yıl önce yaşamış olduğu o büyük acılardan, bugün için, yurdumuz için alınacak dersler yok mudur acaba?

İlgili Yazılar