İslam’ın Akılcı Yorumunda İnsani ve Ahlaki Değerler Konferansı Özgür düşünce, özgür irade, hür bireyler anlayışıyla değerli bilim insanı Prof. Dr. Sönmez Kutlu’nun eşsiz sunumuyla Halk ile İlimi buluşturmaya devam ediyoruz. Maturidi-Yesevi Otağı ve İstanbul Kırım Tatar Türkleri Derneği ile birlikte düzenleyeceğimiz konferansımıza tüm halkımız davetlidir. *** Konuşmacı: Prof. Dr. Sönmez Kutlu Konu: İslam’ın Akılcı Yorumunda İnsani ve Ahlaki Değerler Tarih: 26 Nisan 2024 Cuma Saat: 19.30 Yer: İstanbul Kırım Tatar Türkleri Derneği İstanbul Şubesi Molla Gürani Mah. Akkoyunlu Sokak Nu: 52 Çapa/Fatih, Istanbul, Turkey
DEVAMINI OKUKategori: YAZARLAR
Maturidi Yesevi Otağı Yazıları
Türki Kavimlerin Din Anlayışının Kurucu Unsurları : HANEFİLİK VE MATURİDİLİK
Türki Kavimlerin Din Anlayışının Kurucu Unsurları : HANEFİLİK VE MATURİDİLİK Prof. Dr. Sönmez KUTLU Türklerin din anlayışının kurucu unsuru Hanefilik-Maturidilik ve Yesevilik onların kurucu unsuru ise akıl ve özgürlüktür. Ebu Hanife’nin akıl taraftarlığı ve imanda eşitlik fikri. Türklerin İslam’a girmesini kolaylaştırmıştır. Ayrıca Müslümanlar arasında ayrımcılığın kaldırılmasına belli düzeyde katkıda bulunmuştur. Ebu Hanife’nin fıkhî görüşleri Türklerin günlük hayatlarını ve ibadetlerini düzenleme konusunda yol gösterici olmuştur. İmam Maturidi, Türklerin İslam anlayışının itikadi cephesini sağlam temeller üzerine kurmakla onlara asırlarca sürecek güçlü devletler kurmalarının fikri ve felsefi zeminini hazırlamıştır. Ahmet Yesevi de, bu…
DEVAMINI OKUİmam-ı Maturidi’de Din-Siyaset İlişkileri
İmam-ı Maturidi’de Din-Siyaset İlişkileri Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ İmâm-ı Mâturîdî; “Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor‛ âyetinde geçen‚ emanet” kavramına sınırlandırıcı bir yorum getirmek yerine, korunması ve yerine getirilmesi gerekli haklar bağlamında Allah-alem, Allah-insan, insanla-insan arasında geçerli olan‚ her türlü emanet‛ görüşüyle daha kuşatıcı bir yorum yapmıştır. Âyetin “insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmeniz” pasajındaki çağrının, doğrudan Müslümanların yöneticilerini muhatap aldığını ifade eden İmâm-ı Mâtürîdi, emanetlerin ehline verilmesi tabirinden inanç farklılığı gözetmeksizin “uzmanlık‛ alanının öne çıkarılması, bu konuda inanç ayrımı yapmadan bu…
DEVAMINI OKUOrta Asya’da Türkler ve İslam Tasavvuru
Orta Asya’da Türkler ve İslam Tasavvuru Prof. Dr. Sönmez KUTLU Hanefi-Mâturîdîlikte insan tasavvuru ile ilgili bir hususa daha dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bu anlayışa göre, “İnsan muhteremdir. Çünkü Allah’ın onu en güzel şekilde yaratmıştır. İnsanların farklı düşünmesi, şirk koşması veya küfür fiilini işlemesi onu necis kılmaz.” Kur’an-ı Kerim’de Mescid-i Haram’a girme konusunda bir ayette inançsızlar “necis” olarak tanımlanmaktadır. Mâturîdî ayetin açıklamasında insanın necis olamayacağını, onun mükemmel bir şekilde yaratılmış olduğunu şu ifadeleriyle açıklamaktadır: “İnsan necis bir varlık değildir, necis olan onun küfür fiili ve ibadetleridir.” Bu yaklaşım, oldukça ilginç bir yaklaşımdır.…
DEVAMINI OKUİslam’ı Anlamada Yöntem Sorunları
İslam’ı Anlamada Yöntem Sorunları Prof. Dr. Hasan ONAT Bugün gelinen noktada bu geçmişin eleştiri süzgecinden geçirilerek doğru anlaşılması gibi ciddi biri sorunun yanında, Müslümanların bilgiyle irtibatları ve İslâm’ın temel kurucu ilkeleriyle ilgili sorunları da vardır. İslâm’ın insan hayatına anlam kazandıran, hayatı ve barışı esas alan temel kodları sağlıklı bir şekilde anlaşılmamaktadır. Kurandan, yaratılışın yasalarından, akıldan ve Hz. Peygamberin örnekliğinden uzak anlaşılma biçimleri İslâm’ın yerini almıştır. Her mezhebin, cemaatin, tarikatın alternatif bir epistemolojisi, hatta teolojisi mevcuttur; her grup sadece kendisini kurtuluşa eren fırka olarak görmektedir. Kısaca, Müslümanların gerek birey gerekse topluluklar…
DEVAMINI OKUMaturidi Akılcılığı ve Günümüz Sorunlarını Çözmeye Katkısı
Maturidi Akılcılığı ve Günümüz Sorunlarını Çözmeye Katkısı Prof. Dr. Sönmez Kutlu İslam Düşünce tarihinde, İslam’ı anlama, açıklama ve yaşamaya yönelik birbirinden farklı yorum gelenekleri ortaya çıkmıştır. Akla önem veren ve farklılıkların bir arada yaşamasına imkân tanıyan bir düşünme biçimine sahip Akılcı-Hadarî zihniyet bu geleneklerden birisidir ve İmam Mâturîdî bu zihniyetin en önemli temsilcilerindendir. O, dinî bilgi üretmede kendine özgü bir bilgi kuramı geliştirmiş, aklı da bu kuramın merkezine yerleştirmiştir. O bu doğrultuda pek çok meseleyi tartışmış ve özgün yorumlar geliştirmiştir. Din-şeriat ayrımı bunlar arasında en dikkat çekenidir. Mâturîdî’ye göre din…
DEVAMINI OKUİmam Maturidi’nin Akla ve Düşünmeye Verdiği Değer
İmam Maturidi’nin Akla ve Düşünmeye Verdiği Değer Prof. Dr. Ahmet AK İmam Maturidi, büyük bir Türk alimidir. O, Hanefi bir fakih, büyük bir müfessir ve Ehl-i Sünnet’in Maturidilik kolunun imamıdır. O, hayatı boyunca sadece hocalarından ve eserlerinden istifade etmekle kalmamış, aynı zamanda dönemindeki diğer din ve mezheplere ait kaynakları da incelemiştir. İncelediği ve atıfta bulunduğu eserler arasında Aristo’nun “Organon’’ adlı eserinin de olması ve üzerinde durduğu konuları sistematik bir şekilde işlemesi Maturidi’nin mantık ilmine ve felsefi birikime de sahip olduğunu göstermektedir. İmam Maturidi’ye göre Allah, insanın kendisini geliştirmesi için iki…
DEVAMINI OKURahmetli Hasan Onat’ın İslam’ın Akılcı Yorumu Kitabı Yayınevimizden Çıktı
Rahmetli Hasan Onat’ın İslam’ın Akılcı Yorumu Kitabı Yayınevimizden Çıktı Türk ilahiyat camiası cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, Türk düşünce hayatında pek çok değerli bilginler yetiştirmiştir. Bu değerli bilginlerin en seçkinlerinden bir tanesi de özgün fikir ve düşünceleri ile Prof. Dr. Hasan Onat hocayı zikredebiliriz. Bu vasıflarından ayrı olarak, akademi dünyasına yüzlerce ilim adamı yetiştirmiş, bilimsel birikimi, heyecanı, nezaketi ve kişiliği ile hem akademi dünyasının hem de Türk milletinin sevgisi ve takdirlerini kazanmıştır. Hayatı boyunca din alanında doğru bilginin gerekliliğine vurgu yapmış, söz konusu bilginin de doğru bilimsel yöntemlerle elde edileceğinin altını çizmiştir.…
DEVAMINI OKUSönmez Kutlu’nun İnsani ve Ahlaki Değerler Kitabı Yayınevimizden Çıktı
Sönmez Kutlu’nun İnsani ve Ahlaki Değerler Kitabı Yayınevimizden Çıktı 2003 yılında İmam Mâturîdî ve Maturidilik (Haz.: Sönmez Kutlu) kitabının yayımlanması sonrasında Türkiye’de İmam Mâturîdî ve görüşlerinin tanınması konusunda önemli etkinlikler gerçekleştirildi. Yurt içinde birçok televizyon programı yapıldı; gazetelerde köşe yazıları yayımlandı; yurtiçi ve yurtdışında onu aşkın bilimsel bilgi şöleni ve onlarca konferans düzenlendi. Ayrıca üniversitelerimizde elliyi aşkın master ve doktora çalışması yapıldı. Bazı dergiler, özel sayılar çıkardı. Bu süreçte. Türk Müslümanlığının kurucu önderlerinden Ebû Hanife, İmam Mâturîdî ve Ahmet Yesevi’nin görüşlerini konu edinen Türkler ve İslam Tasavvuru (İSAM Yayınlan. İstanbul…
DEVAMINI OKUHanefilik Ve Mâtûridîliğin Bektaşilik Üzerindeki Etkileri
Hanefilik Ve Mâtûridîliğin Bektaşilik Üzerindeki Etkileri Prof. Dr. Mehmet ATALAN Bektaşilikte, Kur’an’ın emrine ve Peygamber’in sünnetine dayanan asgari müştereklerden oluşan özgün bir Müslümanlık vardır. Ön planda tutulan dinî motifler, bütün Müslümanların üzerinde ittifak ettiği inanç ve ibadet esaslarıdır. Bektaşilikte ulûhiyet, nübüvvet ve ahiret inancını kapsayan temel İslâm inançlarının oldukça merkezi ve yerleşik bir konumda olduğunu gözlemlemek mümkündür. Ulûhiyet-Rububiyet inancı, peygamberlik inancı ve Hz. Peygamber’in nübüvvet ve velayet nurunu birlikte taşıması yönüyle, nübüvvet kurumu içerisinde önemli bir yere sahip olan Hz. Ali sevgisi, Bektaşî düşüncesi ve geleneği ile beraber temel renklerini…
DEVAMINI OKUGençlik ve Ahlak – H. Nihal ATSIZ
Gençlik ve Ahlak – H. Nihal ATSIZ Milletlerin temeli ahlâktır. Ordu, bilgi, teşkilat gibi şeyler ahlâktan sonra gelir. Gerek Türk milleti olsun, gerek başka milletler olsun, ahlâkça yüksek oldukları zaman büyümüşler, ahlâk sağlamlıkları bozulduğu zaman da çürüyüp dağılmışlardır. Roma, İran, Bizans, İspanya’daki Gotlar, Araplar ahlâklarının bozukluğu yüzünden battılar. Dünkü Fransa, ahlâk bozukluğu yüzünden devrildi. Türk tarihinde geçirilen sarsıntıların baş sebebi de ahlâkın gevşemesidir. Her ne kadar bu gevşeme Türkümsüler, Dönmeler ve Devşirmeler yüzünden olmuşsa da, yine aynı sebepler ve aynı sonuçlar apaçık görülmektedir. Bir milletin, özellikle gençliğin ahlâkı önemlidir. Çünkü…
DEVAMINI OKUMâturîdî Âlimlere Göre İlhamın Bilgi Kaynağı Olması Sorunu
Mâturîdî Âlimlere Göre İlhamın Bilgi Kaynağı Olması Sorunu Prof. Dr. Ahmet AK Özet Hanefi-Mâturîdî âlimlere göre ilham, nazar ve istidlale başvurmadan kalbe gelen bilgidir. Bu bilgi Allah’ın rahmetinden lütfünden olduğu gibi şeytanın vesvesesi ve nefsin hevâsından kaynaklanabilir. Nitekim Şems Suresi 8. ayette insana gelen ilhamın “fücur” da takva da olabileceği açıkça beyan edilmektedir. Bu sebeple ilham yolu ile elde edilen bilgi doğru da olabilir, yanlış ta olabilir. Ayrıca kalbe gelen bilginin rahmânî mi şeytanî mi olduğunu kesin olarak bilmek de mümkün değildir. Bundan dolayı Mâturîdî âlimlere göre ilham, zan ifade…
DEVAMINI OKUMürtekib-i Kebîre Bağlamında İmam Mâturîdî’nin Hâricîlere Yönelttiği Eleştiriler
Mürtekib-i Kebîre Bağlamında İmam Mâturîdî’nin Hâricîlere Yönelttiği Eleştiriler Prof. Dr. Ahmet AK Günahları çeşitli açılardan ele alan Mâturîdî, onları, sadece büyük ve küçük günahlar diye ikiye ayırmakla kalmamış; aynı zamanda onları, cezayı müeyyide bakımından Allah’ın gazabını gerektiren ve gerektirmeyen; itikadi günahlar ve fiili (amelî) günahlar olmak üzere ikiye ayırmıştır. Ayrıca o, büyük günah işleyenin âhiretteki durumu hakkında Hâricîler’in görüşlerinin yanlışlığını ve birbiriyle çeliştiğini savunmuştur. Mâturîdî’nin eserlerinde eleştirdiği Hâricîlerin, Ezarika gibi aşırı şiddet yanlısı Hariciler olduğu anlaşılmaktadır. Maturidi, söz konusu Haricilerin mürtekib-i kebîre ile ilgili görüşlerini isabetli bulmamış ve onların görüşlerini…
DEVAMINI OKUTürk Müslümanlığı; Hanefilik, Maturidilik, Yesevilik Söyleşisi
Prof. Dr. Sönmez Kutlu ile Türk Müslümanlığı; Hanefilik, Maturidilik, Yesevilik üzerine bir söyleşi Yazar: Muaz Ergü Kaynak: Dibace.net Günümüzde “Türk İslamı”, “Arap İslamı” ve “Fars İslamı” gibi kavramsallaştırmalar sıkça kullanılmaktadır. Birden fazla İslam mı var ki bu kavramlar tedavülde? Neler söylersiniz bu hususta? İyi bir kavramsallaştırma, ifade edildiği döneme kadar fark edilmeyen varlıklara, nitelemelere ve ilişkilere dair bir soyutlama demektir. Son zamanlarda İslam’ı nitelemek ve İslam ile toplumların ilişkilerine dikkat çekmek için sıklıkla kullanılan “Türk İslamı”, “Arap İslamı” ve “Fars İslamı” kavramsallaştırmasında, Türklerin, Arapların ve Farsların İslam ile ilişkileri ifade edilmekle birlikte, bu terkiplerde belirleyici olan ve…
DEVAMINI OKUKerbela ’yı Doğru Okumak
Kerbela , insanlık tarihinin şahit olduğu en acı olaylardan birisidir. Müslümanların bilinçaltına seçilmiş ve transfer edilmiş bir travma olarak kazınmıştır. Kerbela’ya ağlamak ve yeni olmuşçasına dövünmek yerine, onu doğru okuyup, yeni Kerbela’ların önüne geçmek gerekmektedir. Bunun yolu da, doğru, sağlam ve güvenilebilir bilgiyle, kendi geleceğimizi inşa etmek için harekete geçmektir. Mazide yaşayanların asla gelecekleri olmaz. Müslümanlar Kerbela’yı doğru okumayı başaramazlarsa, İslam dünyasının her yeri Kerbela haline gelebilir.
DEVAMINI OKUKürt Said’in Gizlenen Risalesi: Atatürk Deccal, Kendisi Mehdi(!)
MEHDİCİLİK TİYATROSUNUN SAİD NURSİ SAHNESİ Yusuf Kocatürk Mehdi, kelime olarak kendisine rehberlik edilen demektir. Ayrıca bütün yollar ve istikametler Allah’tan geldiği için “mehdi” kendisine Allah tarafından yol gösterilen manasına gelir. (1) Mehdi kelimesi Kur’an’da geçmez. Kelimeyi anlam olarak hidayete eren, hidayete erdiren olarak aldığınızda hidayet, doğruya ve güzele kılavuzlamak olur. Hidayet Kur’an’a göre Allah’ın elindedir. Allah bu yetkisini peygamberleri ve kitapları aracılığıyla kullanır. Peygamberin getirdiği kitaptaki ilkelerle hidayete çağıranlara ise tebliğci, çağrı yapan, uyarıcı denir. Bu hidayet yolcularının hiçbirinde tebliğ dışında bir amaç ve beklenti yoktur.(2) Cemaat ve tarikat yapılanmalarındaki itaat…
DEVAMINI OKUİslamiyetin İlk Döneminde Eko-Politik Çatışmalar Ve Küresel Güçler
İslamiyetin İlk Döneminde Eko-Politik Çatışmalar Ve Küresel Güçler Prof. Dr. Mevlüt Uyanık Peygamberimiz dönemindeki siyasî ve iktisadî şartlara baktığımızda Batı’da önce Roma, sonra Bizans, Doğu’da Perslerin Sâsânî devletleri olduğunu görürüz de niçin Türkler ve kurdukları devletlerden, Bizans ve Sasanilerle olan ilişkilerinden pek bahsedilmez? İşte benim cevabını aradığım soru bu! Örneğin 576’larda Kök-Gök Türklerin Hazar-Aral ve Kırım’a kadar geldiklerini, Doğu Romalıları tehdit ettiklerini, diğer bir Türk boyu olan Avarlar’ın I. Justin’(565-578) ile irtibata geçtiğini biliyoruz. Bayan Kağan yönetiminde altın bir çağ yaşayan Avarlar, eski Türk-Hun yurtlarını ele geçirdiğini, bu anlamda Ata…
DEVAMINI OKURusya-Ukrayna, Abd, Fransa İngiltere Arasında Salınmak Yerine Ankara Odaklı Çözüm Önerileri Üretmek
Rusya-Ukrayna, Abd, Fransa İngiltere Arasında Salınmak Yerine Ankara Odaklı Çözüm Önerileri Üretmek Prof. Dr. Mevlüt Uyanık Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde seçmeli olarak Çağdaş İslam Düşünürleri ve Türk Düşünce Tarihi dersine dair metinler okurken, takip ettiğimiz yöntem, incelediğimiz düşünürü analitik felsefe bağlamında canlı ve çağdaş figür olarak okumaktır. Bu karşılaştırmalı felsefe yapmanın ötesine geçip bu alimlerle felsefe yaparak, kaygılarını ve çözüm önerilerini analiz edip, bugüne ne diyebilir yahut da mevcut çözüm önerilerine katkı yapabilir miyiz diye soruyoruz kendimize. Çağdaş İslam Düşüncesi demek 1699 yılından itibaren Avrupa’daki değişim ve dönüşümleri bunların öncelikle…
DEVAMINI OKUTeo-Politik Savaşlara Meşruiyet Sağlayan Fetvalar ve Günümüzde Laikliğin Önemine Dair
Teo-Politik Savaşlara Meşruiyet Sağlayan Fetvalar ve Günümüzde Laikliğin Önemine Dair Prof. Dr. Mevlüt UYANIK Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş felsefesinde yadsınamayacak bir yere sahip olan laikliğin ne kadar vazgeçilmez olduğunu anlamak için tarihsiz okumaların talihsizliğinden kaçınmak şart. 1789 Fransız İhtilaliyle değişen dünya paradigmasına uyum sağlamak için bir seri düzenleme (Tanzimat) ve ıslahatlar yapan Osmanlı, I. ve II. Meşrutiyetle parlamenter sistem denemeleri yaptı. Üç Tarz-ı Siyasetin ilki olan Osmanlılılık ile mutlak monarşisini devam ettirmeye çalıştı, ardından İslamcılığı denedi. Balkanlar ve Ortadoğu’da yaşadığı şoklar sonunda Türklük merkezli bir sistemi önceledi. Türkiye Cumhuriyeti Osmanlı’dan tevarüs…
DEVAMINI OKUHukuk-Fıkıh Ayrımı ve Dinde Tefakkuh Etmek ya da “Hayat Kısa, Kuşlar Uçuyor” Deyip Kalbimize Danışmak
Hukuk-Fıkıh Ayrımı ve Dinde Tefakkuh Etmek ya da “Hayat Kısa, Kuşlar Uçuyor” Deyip Kalbimize Danışmak Prof. Dr. Mevlüt UYANIK Cemal Süreya’nın “Hayat kısa, kuşlar uçuyor.” Dizeleri çalışma masamda duruyor. “Uçmak için kuş olmak gerekmiyor, Küçük sevinçler olsun yeter.” Derslere girmek, dünyanın seçkin zekâlarıyla yoldaş olup onlarla sohbet etmek, kaygılarını kaygılarım bilip metinler üretmek, küçük sevinçlerim benim. “Zor zamanda konuşmak” ve çözüm önerilerine olası katkıları artırmak önemli olan. Ekonomik alandaki son tartışmalar Mecelle’deki “Mevridi nassda içtihada mesağ yoktur”, yani Kur’an ve sünnette açıkça ifade edilen şeri hükümler konusunda ictihad yapılamaz “ile…
DEVAMINI OKU