Matüridi’de Bilgi Problemi

Matüridi’de Bilgi Problemi Prof. Dr. Hanifi Özcan Bugünkü bilgilerimize göre, İslâm düşünce tarihinde bilgi konusunu en derli toplu ve sistemli bir şekilde ele alan ilk din bilgini Mâtüridî’dir. O, sisteminde sadece genel bilgiye değil, dînî ve ahlâkî bilgiye de yervermiş ve onları birbiriyle mezcederek işlemiştir. Ebû Hanîfe’den olduğu kadar, Mu’tezile ve Mürcie’den de etkilendiği kanaatinde olduğumuz Mâtüridî’nin ortaya koyduğu görüş ve düşünceler, kendisinden sonraki âlimler üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun bilgi üzerinde durmadaki esas amacı, bilgiye dayalı bir din ve ahlâk sistemi ortaya koymaktır. Çünkü ona göre, sağlam din,…

DEVAMINI OKU

Yılın İlmi Kalitesi En Yüksek Eseri – Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA

islam düşünce tarihinde mezhepler-saffet sarıkaya

Yılın İlmi Kalitesi En Yüksek Eseri İslam Düşünce Tarihinde Mezhepler Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA Mezhep, insanların yaşadıkları sosyal çevresinin ana kaynaklarını anlama ve uygulamada ortaya çıkan farklılıkların kurumlaştığı dini gruptur.Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.Mezhebi farklılıklar1-Mutlaklık iddiasında bulunmadıkça;2-Kendilerini İslam’ın temsilcisi olarak görmedikçe;3-Kendilerinin dışındakileri öteki olarak algılamadıkça; birer zenginlik olarak kabul edilir.Farklı mezhepleri, tarikatları, cemaatleri; hak-batıl, doğru-yanlış, sapık-bidat vb. sınıflandırmalara tabi tutmak yerine, insan doğasından kaynaklanan ve toplumsal yapıyla kurumsallaşan farklı bir bilgi sistemleri veya zihniyet biçimleri olarak algılamak daha doğrudur.…

DEVAMINI OKU

Ahmet Yesevi ‘nin Din Anlayışı ve Bektaşilikteki Bazı Yansımaları

Ahmet Yesevi'nin ahlak temelli islam anlayışı

Ahmet Yesevi ‘nin Din Anlayışı ve Bektaşilikteki Bazı Yansımaları Konunun Önemi Ahmet Yesevi, bugün bile adından saygı ile söz edilen, Türklerin din anlayışına damgasını vurmuş önemli bir şahsiyettir. Onun varlığı, Türk dünyasının hemen her yerinde, Kazakistan’da, Kırgızistan’da, Türkmenistan’da vb. sanki halen yaşıyormuşçasına hissedilir. Daha da ötesi, aradan geçen asırlar, bir yandan Ahmet Yesevi’yi mitolojik bir öge haline getirmiştir; öte yandan da, Türkler’in birbirlerini anlamaları, yeniden tanıyabilmeleri için kendisine sarılacakları bir ortak sembol haline dönüştürmüştür. Her ne kadar Ahmet Yesevi’nin gerçek hüviyeti, adı etrafında oluşturulan efsanelerle gölgelenmiş/perdelenmiş ise de, bu durum…

DEVAMINI OKU

Tekfirci ve Batıni savrulmalar karşısında modern Türklerin teoloji arayışı

Tekfirci ve Batıni savrulmalar karşısında modern Türklerin teoloji arayışı

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Evkuran, Ebu Hanife öğretisinden yola çıkarak günümüz dini yöntem arayışlarına ışık tutuyor. PROF. DR. MEHMET EVKURAN Neden Ebu Hanife? Çocukluğumdan hatırlarım. Yaz aylarında camideki kursta hocamız sadece Kur’an okumayı değil inanç, ibadet ve ahlâk ile ilgili temel dinî bilgileri de öğretirdi. Bu arada itikatta mezhep imamımızın Maturidî, amelde ise Ebu Hanife olduğunu söylerdi. Buradaki sesi, dinin esaslarını anlatırken olduğundan daha özenli ve dikkatliydi. O zamanki algılamamla bile, “ortada farklı bir durum olduğunu” hissederdim. “Mezhebimiz Hanefîlik-Maturidîliktir” sözü üzerinde pek çok insan gibi ben de…

DEVAMINI OKU