ADALET(1)

ADALETLE İŞTİGAL ETMEYENLER HAYATLARINI HARAM VE GÜNAHLA GEÇİRİRLER

ADALET HAYATIMIZIN DÜSTURU OLMALI

MÜSLÜMANIN HAYAT DÜSTURU ADALETTİR.

                Adili Mutlak olan Allah u Zülcelâl Hazretleri bizlere adaleti öğüt vermekte ve de Adil olmayı, adil davranmayı, adaletli olmayı emretmektedir.

“Şüphesiz ki Allah, size adaleti, iyilik yapmayı ve yakınlara bakmayı emreder; hayâsızlıktan fenalıktan ve azgınlıktan nehy eder.

Öğüt almanız için size böyle öğüt verir.” Buyurmaktadır. (Nahl 90.ayet)

Ayette öncelikle adaletten bahis edildiği için bizde çalışmamızı bu minval üzere yoğunlaştırdık.

Müfessirlerimizin adaletle ilgili görüşlerine yer vererek yolumuza devem edelim.

ADİL: Her şeyi layık olduğu yere yerleştirmek hakkı yerine koymaktır ki; azgınlığın, başka bir ifade ile haksızlık ve zulmün zıddıdır.

Adalet, insaf ve haksızlık ve doğruluk manalarını kapsayan bir denkleştirmedir ki; terazinin dili gibi aşırılık ve ihmalkârlık arasında bir birleştirme noktası ve istikamet olarak iki tarafında denklik denilen bir denkleşme manasına gelir. Ve bundan dolayı adalete ve adalet düsturlarına mizan da denilir.

“Çünkü “ Ve onlarla beraber kitabı ve adalet ölçüsünü indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler.”(Hadid 25.ayet)

Adalet kâinatın nizamıdır. Amel ve ibadette vacip gibi sayılan ahlaki bir fazilettir.

Şüphe yok ki her hakkın başı yüce Allah’ın hakkı olan ilahlık haklarıdır. İlahlık haklarının birincisi ise Allah’ın birliğine inanmaktır.

Adaletin başı Allah’ın birliğine inanmaktır.

İbn-i Abbas’tan “Adalet Allah’tan başka ilah olmadığına şahadet etmektir; adalet ortak ve benzeri ortadan kaldırmaktır. Adalet Allah’ın birliğine inanmaktır. Diye rivayet yapılmıştır.

Taberi de adaletten maksadın ”insaflılık” olduğunu söylüyor ve şöyle diyor. Bize çeşitli nimetler veren Allah ı tanımamız, nimetlerine karşı ona şükretmemiz ve ona hamdetmemiz “insaflılıktır.”

Ayeti kerimede Allah u Teâlâ Hazretleri “ Ey iman edenler, Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olun. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin.” Adaletli olun, çünkü o takvaya daha yakındır. Allah tan korkun şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”

 

Dünyada Adaletin tecellisine dikkat etmeyip, adaletsizlik yapanlar, muhakkak bir gün Adaletin pençesine yakalanacaklar ve gereken hak ettikleri sonuca kavuşacaklardır. Ve de kendilerine haksızlık ve adaletsizlik yapılmayacaktır.

Allah u Teâlâ Hazretleri kimseye zulüm etmez. İnsan ancak kazandıklarını bulur.

Allah u Teala Hazretleri Kuran ı Hakimde bizlere hayatın bütün safhalarında adaletli olmayı öğretiyor, emir ediyor. Adaletin, adaletli olmanın yol ve yordamını, şartlarını açık ve seçik olarak anlatmaktadır.

Vadeli alışverişlerde doğruluğu ile tanınmış kâtip ve iki şahidin olmasını (bakara 282.ayet) te genişçe izah etmektedir. Allah her şeyi bilir.

Yine Allah u Teâlâ Hazretleri ayeti kerimelerinde adaleti emir edenlerin canına kıyanlara acıklı bir azapla müjdele buyurmaktadır.(al-i İmran 21. Ayet)

Evlilikte adaletin nasıl sağlanacağını açık ve seçik bir şekilde ifade etmektedir.(nisa 3.ayet)

“Allah u Teâlâ Hazretleri ayeti kerimesinde “Allah size, emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor. Allah, bununla size ne güzel öğüt veriyor. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.”(nisa 58.ayet)

Müslüman hak ettiği işe talip olmalıdır. Rüşvet, iltimas, adam kayırma ve de hileli yollara başvurmamalıdır. Hak edenin önüne torpil ve adam kayırma yolu ile geçerse bütün kazancı haram olur.

Müslüman’ın hayatının düsturu adalet olmalı. Adaletten ayrılmamalı. Yaşadığı ortamda fesat çıkmasına meydan vermemeli.

Şahitlik konusunda Allah için şahitlik yapılması doğrunun, adaletin tecellisi için gerekli olduğu emir edildiği görülmektedir.(nisa 135. Ayet te)

Bir Müslüman kim olursa olsun adaletle davranmalı, doğruyu söylemeli, adaletle hükmetmelidir.

“Şüphesiz Allah adaletli davrananları sever.”(maide 42.ayet)

Adalet’te isabet etmek isteyen, Hak kelam Kuran ile hüküm verirse doğruyu bulmuş olur.

            “Rabbinin sözü hem doğrulukça hem de adaletçe tamamlanmıştır. O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur. O, işitendir, bilendir.” (enam 115.ayet)

“Yine bizim yarattığımız insanlardan öyle bir ümmet var ki, onlar hakka yol gösterirler ve o hak ile adaleti yerine getirirler.”(Araf 181.ayet)

İnsan kendi nefsine dahi zulüm etmemeli, daima dengeli olmaya çalışmalıdır.

Peygamberimiz (s.a.v) bir hadisi şerifinde şöyle buyurmaktadır. “adaletsizlikten kendinizi koruyun. Çünkü o Hesap gününde zulme denktir.” (Celaluddin Suyiti,el camiu’s sagir 1,s.8)

Bir başka hadis şerifte “ Ey insanlar, sizden evvelkileri şu halleri mahvetti; içlerinden sivrilmiş biri hırsızlık yapınca onu serbest bıraktılar. Aynı işi, zayıflarından biri yapınca onu cezalandırdılar.

Allah’a yemin ederim ki, hırsızlığı yapan Muhammed’in kızı Fatıma dahi olsa, elini mutlaka keserim.” Buyuruyor. (Buhari,Cami’us Sahih,vıı,s.15;müslimde de geçer)

Sözümüzün başını sonunda da tekrar edelim :

Adaletle iştigal etmeyenler hayatlarını haramla geçirirler.

Adalet hayatımızın düsturu olmalı.

Müslümanların hayat düsturu adalettir.

İlgili Yazılar