KİTABÜ’t – TEVHİD TERCÜMESİ – Bekir TOPALOĞLU

Ebû Mansûr el-Mâtürîdî, bugünkü Özbekistan’ın sınırları içinde yer alan Semerkant şehrine bağlı Mâtürîd mahallesinde doğmuş ve aynı şehirde vefat etmiştir (238/852-333/944). Türk asıllı olma ihtimali kuvvetli olan İmam Mâtürîdî’nin kabri Semerkant’tadır. Mâtürîdî’nin yaşadığı bölge önceleri Abbâsî Devleti’ne bağlı iken, Mütevekkil-Alellah döneminde başta doğu bölgesi olmak üzere birçok yönetim merkezi idareden ayrılmıştı. Mâtürîdî’nin yaşadığı bölge ve çevresine Sâmânîler hakim olmuştu. Bu dönemde çeşitli alanlarda yetkin âlimlerin yetişmesi için gerekli zemin devlet eliyle hazırlanmıştı. İmam Mâtürîdî böyle bir ortamda ilim tahsil edip eserler vermiştir. Matürîdî, Ebü’l-Hasan el-Eş’arî ile birlikte Ehl-i Sünnetin kelâm…

DEVAMINI OKU

Uydurma Olduğuna İttifak Edilen Hadisler – Aliyyü’l Kari

Mevzu (Uydurma) Hadisler; Peygamberimiz’e yamanan, uydurulmus, asilsiz sözler ya da onun mübarek sözü olmadigi halde ona nisbet edilen baska zevata ait güzel sözlerdir. Sahabe ve Tabiin döneminden sonra dini lekeleme ve karalama amaciyla kasitli olarak hadis uyduranlar oldugu gibi, ticari kazanç arzusuyla hadis uyduran çikarcilar, yöneticilere sirin görünmek amaciyla hadis uyduran dalkavuklar veya insanlar ibadete, hayra, iyilige davet etme gibi kendilerine göre iyi niyetle hadis uyduran safdil kimseler de olmustur. Ancak mütehassis, münekkid, mütteki Islam alimlerinin ihlasli gayretleriyle hadis uydurmacilari ve uydurduklari hadisler tek tek tesbit edilmis, dinin nezaheti ve…

DEVAMINI OKU

MATURİDİ’DE AHLAK – Sami ŞEKEROĞLU

Dünyadaki ahlakî konumunu, imkân ve kabiliyetlerini bilen birey, sorumluluk ve yükümlülüğünün de o denli farkında olan kişidir. Kant’ın dediği gibi, “Düşüncenin temeli etik bir kaygıdır: Kendi ölçümüzde insanlık onurunu kurtarmak.” Doğaldır ki insanlık onurunu zedelemekten koruma kaygısı Tanrı’nın sonsuz gücü karşısında özgür birey gerçeğinin buharlaşmasına izin vermeyecektir. Bu varoluşsal ahlaki kaygıyı ruhunun derinliklerinde duyduğunu gördüğümüz büyük din bilgini Matüridi, bir insan olarak sınırının nerede başlayıp nerede bittiğinin farkında olmakla birlikte, görüşlerini kendi imkân ve potansiyelini de göz ardı etmeyen bir üslupla sunmaktadır.

DEVAMINI OKU

İSLAMDA DİNİ TEFEKÜRÜN YENİDEN TEŞEKKÜLÜ

İslam’da Dini Tefekkürün Yeniden Teşekkülü” adlı eseri önemli kılan ilk sebep, düz yazı türünden kaleme alınmış olmasıdır. İkincisi ise Muhammed İkbal’in öteki bütün eserlerinden daha güncel, geniş kapsamlı ve büyük yankı uyandıran bir nitelik taşımasıdır. Bu kitap, İkbal’in din, tasavvuf, düşünce dinamizmi ve çağdaş dünyada Müslümanların durumu konularında neler düşündüğünü bize doğrudan ve herhangi bir şüpheye yer bırakmayacak şekilde anlatmaktadır. Ayrıca bu eser, çağımızda İslamın metafizik sisteminin tümünün ele alındığı tek eser olarak da kabul edilebilir. Dahası Batı ‘biliminin’ önemi üzerinde de durulmuş, onun gerçek değeri büyük bir ustalıkla ortaya…

DEVAMINI OKU

Ebul Berekat En-Nesefi ve Medarik Tefsiri – Prof. Dr. Bedreddin ÇETİNER

Tefsirin Kur’ân ilimleri içerisinde mümtaz bir mevkii olduğu kabul edilir. Asr-ı saadetten günümüze kadar İslâm âlimleri ihtisas sahaları ne olursa olsun, tefsir ilmi ile özellikle ilgilenmişlerdir. Asr-ı saadetten başlAyarak birçok âlim, Kur’ân tefsirine dair müstakil eserler te lifine yönelmiş ve böylece zengin bir tefsir literatürü teşekkül etmiştir. Arap asıllı müfessirlerin yanında, muhtelif milletlere mensup kimseler de tefsirde temayüz etmişlerdir. Bunlar arasında Türk asıllı âlimlerin bu ilme katkıları, tefsir tarihinde küçümsenemeyecek bir yer tutmaktadır.

DEVAMINI OKU

Mevzu Hadisler – Prof. Dr. M. Yaşar KANDEMİR

Hz. Peygamber ilahi emirleri tebliğ etmekle kalmamış, dini bilfiil yaşamış ve tatbik etmiştir. Ne var ki, Müslümanların en tabii hak ve vazifesi olan Peygamberini olduğu gibi tanıma keyfiyeti, hadis diye uydurulan sözlerle güçleştirilmiştir.İşte elinizdeki bu kitapta hadis uydurma hareketinin ne zaman başladığı, insanları hadis uydurmaya sevkeden amillerin neler olduğu etraflıca incelenmiş, hadislerin uydurulmasında ve yayılmasında rol alanların durumları araştırılmıştır. Ayrıca, hadis uydurma hareketi karşısında hadis âlimlerinin mukabil faaliyetleri, yalancıları tanımak için ortaya koydukları esaslar belirtilmiş, sadece mevzu hadisleri inceleyen kitaplar tespit edilerek, bunların muhteva ve tenkid usulleri gösterilmiştir. Akademik çalışmanın…

DEVAMINI OKU

Hadis Araştırma ve Tenkit Klavuzu

Hadis ilmi ile ilgili kitaplar, yazılış amacı ve yöntemleri bakımından çok çeşitlidir. Özelliklerini çok iyi bilmeyenlerin bu devasa ilmî miras içinde kaybolma ihtimali yüksektir. Bu nedenle, hem bir hadis bibliyografyası niteliğinde, hem de hadis kitaplarından nasıl istifade edileceğine yönelik bir kılavuz kitap ihtiyacı İslam dünyasında hep hissedilmiş, bu amaçla değişik çalışmalar yapılmıştır. Ancak, bu çalışmaların bir kısmı hadis kitapların tanıtımına ve nasıl kullanılacağına yer vermeyen bibliyografik listeler niteliğindedir. Bir kısmı da kitap tanıtımlarını içermekle birlikte sınırlı sayıda kitabı kapsadığından dolayı yetersizdir. Elinizdeki kitap sadece bir hadis bibliyografyası değildir. Bu kitapta en temelde…

DEVAMINI OKU

Erdemli Toplumun İnşası – Yrd. Doç. Dr. Şahin GÜVEN

Genel olarak tefsir tarihine bakıldığında Kur”ân”ın tamamını kapsayan tefsir yazma geleneğinin hâkim unsur olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, müstakil sûre tefsirlerinin varlığı da bilinen bir gerçektir. Özellikle üzerinde yaşadığımız Anadolu coğrafyasında; hem beylikler, hem de Osmanlı devleti döneminde yazılan sûre tefsirlerinin çokluğu ve çeşitliliği dikkatlerden kaçmamaktadır. Buna ilaveten son zamanlarda, gerek ülkemizde gerekse İslâm dünyasının diğer bölgelerinde yapılan Kur”ân ve Tefsir çalışmaları içerisinde yer alan müstakil sûre tefsirlerinin, gün geçtikçe artış gösterdiğini müşahede etmekteyiz.İşte elinizdeki bu eser de Hucurât sûresi üzerine yapılmış bir tefsir çalışmasından ibarettir. Bu çalışma, sûreyi bir bütün olarak…

DEVAMINI OKU

Erdemli Yol – Ragıb el Isfahani

Hicri V. (miladi XI.) yüzyılda seçkin İslâm bilginlerinden olan Râgıb el-İsfahânî, başta ahlâk olmak üzere tefsir, lügat vefelsefe gibi çeşitli ilimlerde eserler vermiş bir âlimdir. İslam ahlakfelsefesinin başyapıtlarından olan ez-Zerî’a ilâ mekârimi’ş-şerî’a adlıeserinde ahlâk ve tasavvufa dair mevzuları geniş bir şekilde ele almaktadır.İnsanın sahip olması gereken erdemlerle kaçınması gereken erdemsizlikleriyansıtan geniş bir hikmet birikimi içeren eser, rivayete göre İmam Gazâlî’ninde beğendiği ve devamlı yanında bulundurduğu eserler arasındadır.

DEVAMINI OKU

MATURİDİ’DE DİNİ ÇOĞULCULUK – Hanifi ÖZCAN

Dinî-çoğulculuk”, esas itibariyle, önemli bir din felsefesi problemidir. Türkçemizde, bu konuya felsefi açıdan bakan ve onu felsefî bir metodla inceleyen yazılar, ne yazık ki, yok denecek kadar azdır. Bu yüzden, konuyla ilgili bazı kavramların kısa açıklamalarına da yer veren bir “GİRİŞ” yazılmak suretiyle, eserin daha iyi anlaşılıp değerlendirilmesine katkıda bulunulmaya çalışılmıştır. Sosyal ve siyasî birtakım implikasyonları da bulunan, fakat burada bir din felsefesi problemi olarak ele alınmasından dolayı sadece felsefî ve îtikâdî temelleri üzerinde durulan “dinî-çoğulculuk” hassasiyet gösterilmesi gereken bir konu olduğu için, eserin hazırlanmasında, mümkün olduğu ölçüde bağlı kalınan…

DEVAMINI OKU

İSLAM İNANCINDA GAYB PROBLEMİ

Her türlü hamd ve övgü görünür ve görünmez âlemlerin sahibi ve bilicisi olan Allah a, salât ve selâm seçkinlerden olan Elçisi ne olsun! İnsan, ta ilk günden itibaren kendini tanımayı, nereden geldiğini ve sonunun ne olacağını merak ettiği kadar çevresini, evrenin görünen ve görünmeyen kısımlarını tanımayı da arzu etmiştir. Onun bu arzusu kendisini yeni yeni şeyler öğrenmeye ve bilgi hazinesini genişletmeye sevk etmiştir. Her ne kadar zaman zaman duyuların aldatması ve yanlış akıl yürütmeler sonucu yanılmalar olmuşsa da, bunlar onu bıktırmamış, bilakis araştırma, inceleme ve öğrenme arzusunu daha da kamçılamıştır.…

DEVAMINI OKU

ŞERHU’L AKAİD – Taftazani

Taftazani, Şerhul Akâid’de gerek akli ilimlere gerekse kelam ilmine olan vukufiyetini kitabın hacminin elverdiği ölçülerde ispatlamaktadır. Ayrıca metni Matürüdi çizgisinde yazılmış bir kitap olması bakımından Şerhu’l-Akâid Ehl-i sünnetin iki kelami kolu olan Eşarilikle Matüridilik arasında okuyucuya mukayese imkânı sağlayan önemli bir kaynaktır.Yer yer problemler gündeme getirip çözümlerine dair mühim tetkikler ihtiva etmesi bakımından Şerhu’l-Akâid kelami düşünce geleneğinde önemli bir mevki ihraz etmiştir. Kadim kelami düşünceye bir ölçüde aşinalık kesbetmek isteyen kimseler için eser hâlâ başucu kitabı olarak tarihteki önemini muhafaza etmektedir. Tercümesi sunulan “Şerhu’l-akaid”, İslam dünyasında en yaygın olan akaid-kelam kitaplarının…

DEVAMINI OKU

İMAM-I A’ZAM EBU HANİFE MÜSNEDİ -Haskefi

Hanefi mezhebinin kurucusu olan İmam-ı Azam tarafından rivayet edilen hadisleri bize ulaştıran bu son derece önemli eser, eserin girişinde mütercim tarafından kaleme alınan önsözün ardından müsnedler hakkında genel bir bilgi ve İmam Ebu Hanife`nin Müsnedi hakkında genel bir değerlendirme sunulmaktadır. Sonrasında İmam Ebu Hanife`nin hadis ilminde zayıf olduğuna dair ortaya atılan iddia`nın tahlil edildiği bir bölüm bulunmaktadır. Kitabın sonunda da hadislerin tahrici yer almaktadır. İmam-ı Azam Ebu Hanife Müsnedi, mutlaka okunması gereken çok kıymetli bir eser.

DEVAMINI OKU

İMAM-I A’ZAMIN BEŞ ESERİ

Ebu Hanife İslam fıkhında kendisine kadar devam eden rey ekolü’nün, asrındaki en mühim simasıdır. Bizzat kendisinin ifadesine göre, bir mesele hakkında Hz. Peygamber’den gelenleri mutlaka kabul eder, Sahabeden gelenleri seçer, birini diğerine tercih eder fakat hepsini terketmezdi. Bundan başka tabiilerin ictihadına gelince, kendisini onlara uyma durumunda görmezdi. Onların ictihad ettiği gibi kendisinin de ictihad edeceğini ifade ederdi. Onun ictihadında sırasıyla uyduğu esasları kitap, sünnet, sahabe sözler i, kıyas, istihsan, icma ve örf’tür.Ebu Hanife Ehli Sünnet’in itikadi görüşlerinin ortaya çıkmasında büyük rolü olan bir alimdir. İtikadi konularda bilhassa soru-cevap tarzında zamanımıza kadar intikal eden eserleri…

DEVAMINI OKU

EL-MUVAFAKAT İSLAMİ İLİMLER METODOLOJİSİ – Şatibi

Usûl-i fıkıh ilminin ana kaynaklarından, klasiklerinden biridir Şafiî’nin, Gazzalî’nin, Sadru’ş-şerî’a’nın, İbnu’l-Kayyim’in ve Şevkanî’nin eserleriyle beraber fıkıh ilminin temel taşlarından kabul edilen bu kitap, diğerlerinden “mekâsıdu’ş-şeria”ya yani dinin gayesine ayırdığı geniş alan ile ayrılmaktadır. El-Muvâfakât, bu ve diğer yönleriyle sahasında eşsiz bir eserdir.

DEVAMINI OKU

Osmanlı Devri Kelamcılarının Bilgi Kaynağı Olarak Keşfe Bakışı – Murat KAŞ

Sünnî Kelâm ilmi, tarih içinde geçirdiği aşamalar açısından başlıca dört dönemde incelenir. el-Eş’ari ile başlayan ve Gazali’nin hocası el-Cüveyni (ö.478/1085) ile sona eren ilk dönem, Mütekaddimin (Eski Kelamcılar) dönemi olarak adlandırılır. Gazali ile birlikte ikinci dönem başlar. Müteahhirin (Sonraki Kelamcılar) dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Kelâm ilmi felsefe ile yoğun bir ilişki içindedir ve bu nedenle “felsefe ile meczedilmiş Kelâm devri” olarak da tanımlanır. Hicrî sekiz Miladi ondördüncü yüzyıl ortalarından başlayarak Miladi ondokuzuncu yüzyılın sonlarına kadar süren üçüncü dönem, Kelâm ilminin duraklama ve gerileme dönemidir. Bu dönemde, önceki kelâmcıların eserlerine yorum ve…

DEVAMINI OKU

Maturidi’nin Kelam Sisteminde İman Allah ve Peygamberlik Anlayışı – Kemal IŞIK

Yazara göre, Maturidi’yi büyük ve önemli bir şahsiyet yapan hususlar şunlardır: Maturidi, akılla nakli bağdaştırmayı başaran, İslam akidesi ve kelam’ı üzerinde Ehl’i Sünnet’in akli düşüncesini temsil eden büyük bir müctehid, ünlü bir imamdır. Tüm hayatını Ehl-i Sünnet akidesini savunmaya ve İmam-ı A’zam Ebu Hanife’nin koyduğu esasları sistemleştirmeye harcayan bu büyük imamın kurduğu el-Maturidiyye okulunun ihtiva ettiği inançla ilgili esaslar, bugün İslam âlemini meydan getiren Müslümanların çoğunluğunun da inancı haline gelmiştir. Maturidi’nin büyüklüğüne dalalet eden sebeplerden biri de işte budur.

DEVAMINI OKU

KİTABÜ’T-TEVHİD – Ebu Mansur el-Maturidî

“Kitabü’t- Tevhid, kelâmi görüşleri açısından Matüridi’nin en önemli eserlerinden biri olmakla birlikte aynı zamanda Matüridiyye akidesinin hem temel kaynağı hem de Mu’tezile başta olmak üzere çeşitli İslami fırkalar, bazı dinler, inançlar ve felsefi görüşler açısından en eski kaynaklardan biri durumundadır. Eser, Ebü’l-Yüsr el- Pezdevi’nin de belirttiği gibi, anlaşılması zor bir kitaptır; çünkü kapalı ifadeleri, kastedilen manaları açık olmayan lafızları ve benzeri güçlükleri içermektedir. Matüridi’nin yakın ve uzak talebeleri Kitabü’t-Tevhid’e atıflar yaptıkları halde, eserin yazma nüshalarının yaygınlık kazanmamasının ve şerhlerinin bulunmamasının en önemli sebebi de bu olmalıdır. Ayrıca kitap akla ve…

DEVAMINI OKU

TE’ VİLÂTU’ L- KUR’ ÂN – Ebu Mansur el-Maturidî

Mâturîdî, Kelam, Fıkıh, Fıkıh Usûlü, Mezhepler ve Kıraat konusunda çok sayıda eser bırakmıştır. Ancak bunlardan pek çoğu, korunamamış;  istilalar, göçler, doğal afetler, maddî imkansızlıklar ve diğer sebeplerle kaybolmuştur. Kaybolanların çoğunluğunu, Mutezile, Haricîler, Rafızîler ve Şiî-Karmatîleri eleştirmek için yazdığı eserlerle Fıkıh ve Fıkıh Usûlü ile ilgili eserleri oluşturmaktadır. Onun eserlerinden, 40 yakın yazması bulunan Te’vîlâtu’l-Kur’ân adlı tefsiriyle  dünyada tek  yazma nüshası bulunan Kitâbu’t-Tevhîd adlı kelamî eseri bize ulaşabilmiştir.  Bu iki eser arasında ilmî üslup, meselelere yaklaşım tarzı, ileri sürülen fikirler ve bunların temellendirilmesi itibariyle tam bir tutarlılık söz konusudur. Te’vîlât  adlı tefsirin,…

DEVAMINI OKU

SELÇUKLULAR DÖNEMİNDE MATURİDİLİK – Ahmet AK

Selçuklu Sultanları, emirleri ve valileri Hanefi-Matüridileri desteklemelerine rağmen 30 yıl süreyle Selçuklu yönetiminde büyük söz sahibi olan Nizamülmülk ve diğer bazı yöneticiler Şafii-Eş’ari’leri desteklemişlerdir. Bunun sonucunda Hanefi-Matüridi’ler ile Şafii-Eş’ari’ler arasında büyük bir rekabet yaşanmıştır. Bu rekabet sırasında itikatta, İMAM hasan el-Eş’ari’yi öne çıkarmaları Hanefilerin, İmama Ebu Mansur el-Matüridi’nin ismi ve görüşleri etrafında kenetlenmelerine yardım etmiştir.Selçuklu Nizamiye Medreselerinde öğretilen Eş’arilikte tevil caiz görülmemiş, nasların inceliklerini anlamaya önem verilmemiştir. Oysa ki Hanefi-Matüridi’likte nasların tevili caiz, hatta gerekli görülmüştür. Nitekim İmam Matüridi tefsirinde, müteşabih ayetlerin,insanların araştırıp düşünmeleri  için gönderilmiş olabileceğine vurgu yapmaktadır. Bu…

DEVAMINI OKU