Farabî’nin Siyaset Felsefesindeki “İlk Başkan” (Er-Reisü’l-Evvel) Oğuz Han Olabilir Mi?
Büyük Türk-İslam filozofu Farabî’nin Mille, es-Siyasetü’l Medeniyye ve el-Medinetü’l-Fazıla gibi eserlerinde ele aldığı siyaset anlayışında İlk Başkan (er-Reisü’l-Evvel) tiplemesinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Ancak Farabî’nin İlk Başkanının ütopik bir tipleme mi yoksa gerçek bir kişilik mi olduğu üzerinde tartışmalar devam etmektedir. Ağırlıklı olan görüş, ilk başkan tiplemesinin belli bir kişilik yerine bir takım özellikleri taşıyan filozof, peygamber veya hem filozof hem de peygamberleri temsil ettiğidir.
Bir kısım felsefe araştırmacılarına göre Farabî’nin kendisi filozof olduğu için, İlk Başkan da doğal olarak filozof olmalıdır. Kimi araştırmacılara göre ise Farabî Müslüman olduğu için, İlk Başkan olarak gösterdiği ideal başkanın bir Peygamber yani Hz. Muhammed olması gerekir. Ancak biz bu iki görüşün yanında, Farabî’nin Türk olmasını da hesaba katarak İlk Başkan’ın Türk devlet anlayışındaki Kağan, Hakan veya diğer adlarla anılan yöneticiler de olabileceğini ileri sürmekteyiz. Çünkü Farabî Oğuz Türklerinin yaşadığı bir bölge olan Farab’da doğmuş ve hem babası (ordu komutanı) hem de kendisi (vali/kadı) Türk devlet idaresinde uzun yıllar görev yapmıştır.
Dolayısıyla Farabî erdemli bir toplum oluşturmak için felsefî, dinî ve ananevî (töresel) görüşleri birleştirmiş ve bunları gerçekleştirmek için filozof, peygamber ve kağanın özelliklerini mezceden bir başkan anlayışını ortaya atmıştır. Bize göre Farabî’nin İlk Başkan tanımına en uygun şahsiyet Oğuz Han olmalıdır. Zira Oğuz Han birçok kaynağa göre hem bilge (filozof), hem peygamber hem de devlet başkanıdır. Bu iddiamızı destekleyecek birçok argümanı sunmadan önce Farabî’nin hayatı hakkında kısa bir bilgi vermemiz konunun anlaşılması açısından faydalı olacaktır.