Mâtürîdî Kelâmında İnsan Hürriyeti Meselesi

Mâtürîdî Kelâmında İnsan Hürriyeti Meselesi Prof. Dr. Mustafa Said YAZICIOĞLU Mâtürîdî her şeyden önce insanın fiil sahibi bir varlık olduğunu kabul etmektedir. İnsan madem ki bir iş, bir hareket, bir eylem yapa­biliyor, o halde vakıa olarak fiil sahibi demektir. Allah “her şeyin yaratıcısı” olması hasebi ile insan fiilinin de yara­tıcısıdır. Demek ki yaratma yönünden fiile tesir eden güç, Allah’ın kudreti olmaktadır. Fiil başka bir yönü ile de insana ait olmalıdır ki sorumluluk izah edilebilsin. O halde fiil yaratma yönünden Allah’a, yapma yönünden de insana ait olmalıdır. Gerek Mâtürîdî gerekse Nesefî’nin…

DEVAMINI OKU

Matüridi’de Bilgi Problemi

Matüridi’de Bilgi Problemi Prof. Dr. Hanifi Özcan Bugünkü bilgilerimize göre, İslâm düşünce tarihinde bilgi konusunu en derli toplu ve sistemli bir şekilde ele alan ilk din bilgini Mâtüridî’dir. O, sisteminde sadece genel bilgiye değil, dînî ve ahlâkî bilgiye de yervermiş ve onları birbiriyle mezcederek işlemiştir. Ebû Hanîfe’den olduğu kadar, Mu’tezile ve Mürcie’den de etkilendiği kanaatinde olduğumuz Mâtüridî’nin ortaya koyduğu görüş ve düşünceler, kendisinden sonraki âlimler üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun bilgi üzerinde durmadaki esas amacı, bilgiye dayalı bir din ve ahlâk sistemi ortaya koymaktır. Çünkü ona göre, sağlam din,…

DEVAMINI OKU

Mâtürîdî’de Bireysel Ahlaki Otonomi

Mâtürîdî’de Bireysel Ahlaki Otonomi Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN Dışarıdan bir baskı gelmeden, insanın doğası/fıtratı gereği ahlakî davranmaya kodlandığını kabul etmek, insanın otonom bir varlık olduğu anlamına gelmektedir. Otonomi, insana dışarıdan yönelen otoritelerin reddini içerir. „İyi olanı kabul, kötü olanı red’ (emri bi’l- ma’ruf ve nehyi ani’l-münker) insan doğasının otonomluğunun getirdiği doğal bir sonuçtur. Peygamberlere muhatap olmasa bile, insan bu doğasıyla iyiyi-kötüyü, doğruyu-yanlışı, güzeli- çirkini keşfetme potansiyelinde yaratılmıştır. Nisa Suresi’nin 83. ayeti insan doğasının ona zorunlu olarak keşfettirdiği bu hakikatlere dikkatimizi çekmektedir: “Allah’ın size fazlı ve rahmeti olmasaydı, az bir…

DEVAMINI OKU

Tanrı En İyiyi Yaratmak Zorunda mıdır?

Mâtürîdî’nin Mutezile Eleştirisi: Tanrı En İyiyi Yaratmak Zorunda Mıdır? Prof. Dr. Hülya Alper Mâtürîdî’ye göre Allah’ın fiilleri hikmet dışına çıkmaz ve Allah asla zulmetmez. Ancak hikmet hiçbir zaman aslah olana indirgenmemelidir. Bununla birlikte insanoğlu ilâhî fiillerdeki hikmet yönünü kavramakta acze düşebilir. Dolayısıyla Mâtürîdî’ye göre Tanrı hikmete uygun olanı yaratır; ancak O’na herhangi bir husus zorunlu kılınamayacağı gibi, yarattığının en iyi olmasının zorunlu olduğu da söylenemez. Bu noktada Mâtürîdî insan aklına bir sınır koymakta ve hakîm olan Allah’ın fiillerinin her zaman insan tarafından anlaşılamayacağını vurgulamaktadır. Mu’tezile ise aynı niteliklere sahip olduğunu…

DEVAMINI OKU

Yılın İlmi Kalitesi En Yüksek Eseri – Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA

islam düşünce tarihinde mezhepler-saffet sarıkaya

Yılın İlmi Kalitesi En Yüksek Eseri İslam Düşünce Tarihinde Mezhepler Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA Mezhep, insanların yaşadıkları sosyal çevresinin ana kaynaklarını anlama ve uygulamada ortaya çıkan farklılıkların kurumlaştığı dini gruptur.Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.Mezhebi farklılıklar1-Mutlaklık iddiasında bulunmadıkça;2-Kendilerini İslam’ın temsilcisi olarak görmedikçe;3-Kendilerinin dışındakileri öteki olarak algılamadıkça; birer zenginlik olarak kabul edilir.Farklı mezhepleri, tarikatları, cemaatleri; hak-batıl, doğru-yanlış, sapık-bidat vb. sınıflandırmalara tabi tutmak yerine, insan doğasından kaynaklanan ve toplumsal yapıyla kurumsallaşan farklı bir bilgi sistemleri veya zihniyet biçimleri olarak algılamak daha doğrudur.…

DEVAMINI OKU