Selefilik ve İslami Düşüncenin Hali Pür Melali Prof. Dr. Mehmet Zeki İŞCAN Mezhepten çok dini bir zihniyete tekabül eden Selefilik, aklın kullanımını esas alan ‘yeni yönelişler’ karşısında, Kitap ve sünnete dönmek, rey ile konuşmamak, sahabe ve tabiinin yolunu takip etmek, felsefe ve kelamı bırakıp, ‘ilm’e yani geçmişte (selef dönemi) atalar tarafından tecrübe edilerek bilinenlere, ortaya konulanlara tabi olmak anlamına gelmektedir. Buna göre kişi kendi görüşünü oluşturamaz. Var olan bir görüşe başvurur. Bilginin taşıyıcısı olan (oluşturucusu değil) ulemaya, Ehlüzzikre tabi olur. Yeni şeyler peşinde koşmaz, eskiye, eski görüşe uyar. (Mübtedi değil…
DEVAMINI OKUEtiket: vahhabilik
Kırım’da Ve Türkistan’da Selefilik, Vahabilik -2
Kırım’da Ve Türkistan’da Selefilik, Vahabilik -2 Tarih başlığı altında, İslam Öncesi Dönem; Kuzey Avrasya’da İslam’ın Yayılması ve İlk Müslüman Devlet (10-13. Yüzyıllar); Coçiler ve İslamlaşmaları: Altınordu Döneminde İslam Kültürü; 15-16. Yüzyıllarda Müslüman Türk-Tatar Devletleri; Tatar Toplumunun Rusya Tarafından Kolonileştirilmesi ve Sonuçları (16-18. Yüzyıllar); Çöküşten İslami Uyanışa Kadar Rus İmparatorluğundaki Tatarlar Üzerinde Sömürge Politikasının Etkileri (18-19. Yüzyıllar); Tatarlarda Ceditçilik ve İslami Reform; Etno-kültürel Yapıdan Siyasi Millete; Sovyet Döneminde Tatarlar’da İslamiyet; Sovyet Sonrası Tataristan ve İslami Rönesansta Yeni Dalga; Tatar Toplumunda Sosyal Yapı ve İktisadî Gelişim başlığı altında Geleneksel Tatar Ekonomisi: Modernleşme…
DEVAMINI OKUKırım’da Ve Türkistan’da Selefilik, Vahhabilik -1
İlk Suûdi Devleti, 1744 yılında (Hicrî 1157) kuruldu. Şeyh Muhammed bin Abdülvahhab, Diriyah’a yerleştiğinde Diriyah Prensi Muhammed İbn-i Suud Vahhabî’nin dâvâsını desteklemeye ve benimsemeye hazırdı. Suûdi Arabistan Krallığı’nın Kraliyet ailesi ve onun müttefikleri Arabistan’da egemen devlet için ayaklandılar. İlkin Necd’i zaptettiler. Daha sonra etkilerini Kuveyt’in doğu kıyısından aşağı Umman sınırına kadar genişlettiler. Suûdiler daha sonra doğuya yönelerek sınırlarını Asir’in tepelerine kadar teşmîl ettiler. Daha sonra Vahhâbî kuvvetleri Irak ve Suriye vilâyetlerine de hücum etmeye başladı. 1801’de bu taarruzlar Şiîlerin kutsal mekânı Kerbelâ’yı yağmalamalarıyla doruğa çıktı. 1802 yılında Vahhâbîler İslâm’in iki kutsal şehri Mekke ve Medine’yi de elde ederek Hicaz bölgesinin kontrolünü ele geçirdi. Özellikle bu son olaylar Osmanlı İmparatorluğu’nun prestijini sarsacak nitelikteydi, zîrâ Osmanlı Devleti bu iki kutsal şehir üzerinde 1517’den beri hükümranlığını…
DEVAMINI OKUProf. Dr. Yusuf Ziya Yörükan
Yusuf Ziya Yörükan,1887 yılında Selanik’te doğmuştur. Osmanlı Devletinin son döneminde ve Cumhuriyetin ilk yıllarında yaşamış, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde okumuş, bunun yanı sıra dini alanlarda dönemin hocalarının vermiş oldukları özel derslere devam etmiştir. Anadolu’nun farklı şehirlerinde edebiyat öğretmenliği yapmış ve bu görevinin yanı sıra akademik çalışmalarına da devam etmiştir. Daha sonra Üniversitelerde çalışmaya başlayan Yusuf Ziya Yörükan, İstanbul ve Ankara üniversitelerinde İslam Dini tarihi, Mezhepler tarihi ve felsefe hocası olarak görev yapmıştır. Hayatını kaybetmiş olduğu 5. 6. 1954 tarihine kadar hocalık görevine, akademik ve ilmi çalışmalarına devam etmiştir. Yusuf Ziya…
DEVAMINI OKUPostmodern Zamanlarda TheRAR Mescidleri!!
Rahip Ebu Amir…610 yılından önce ne de güzel bir hayatı vardı.Hak din olan Hristiyanlığın bir rahibiyken manastıra çekilir Allah için yakarır ,öğrencilerine eğitim verirdi.Halk da ona saygı duyar,baş tacı ederdi.Çünkü tek derdi Hakka ulaşmaktı !! Fakat ne olduysa 610 yılında oldu ,Muhammed adındaki biri çıkmış ve Hristiyanlığı kaldırıp son dini getirdiği iddiasında bulunuyordu. Ne münasebet!! O kadar bilgi ,emek boşunaydı artık.Öğrenciler etrafından dağılacak,halk artık ondan dua istemeyecek üstüne üstlük o dua isteyen saflara geçiş ya da düşüş yapacaktı.Korktuğu da başına geldi zamanla.. Müslümanların sayısı artıyor hatta utanmadan Muhammed (sav) kendisini …
DEVAMINI OKU