İslam Mezhepleri Tarihçisi Prof. Dr. Hasan Onat Hatıratı (1957-2020)

İslam Mezhepleri Tarihçisi Prof. Dr. Hasan Onat Hatıratı (1957-2020)

Dr. İsmail Akkoyunlu

Hasan Onat ve İslam Mezhepleri Tarihi

Merhum hocamız Prof. Dr. Hasan Onat’ın hayatını bir disiplin olarak İslam Mezhepleri Tarihi’ne adadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. Hocamızın hayattaki temel hedeflerinden biri, geçmişi İslam düşünce tarihinin ilk dönemlerine kadar uzanan, kavramları, kaynakları ve yöntemiyle kendine özgü bir yer edinmiş bulunan İslam Mezhepleri Tarihi’nin günümüzde ve gelecekte hak ettiği değeri görmesiydi. İslam düşünce tarihinin ve ilim geleneğinin siyasî-itikadî İslam mezhepleri zeminindeki çok sesliliğini bizlere sunan bu disiplin, Hasan Onat hocamız açısından güncel gelişmeler bakımından da büyük bir önem ifade etmekteydi. Hocamızın hep vurguladığı gibi mezhepler, çoğunlukla geçmişte ortaya çıkmış ama bir şekilde günümüze de sarkarak bir anlamda paradigma işlevi görmüş böylelikle de insanların hem din anlayışlarında hem de dünya tasavvurlarında etkili olmuş yapılardı. Bu hususla
ilgili farkındalık geliştirmemizin yolu ise İslam Mezhepleri Tarihi alanında üretilen bilimsel bilgilerin Müslümanların din anlayışlarında ve mezhep algılarında belirleyici olmasından geçmekteydi.

Prof. Dr. Hasan Onat hocamızın İslam Mezhepleri Tarihi’nin ortaya koymuş olduğu verilerden hareketle sürekli vurguladığı hususlardan biri de mezheplerin din olmadığı gerçeğiydi. Mezheplerin beşer ürünü olarak varlık kazanmış siyasî-itikadî ya da fıkhî yapılar olduğunu sürekli vurgulayan hocamız, Müslümanların en büyük sorunlarından birinin mezheplere din
muamelesi yapılması olduğunu ifade ederdi. Merhum hocamız, din ile mezhebin birbirinden ayrılarak hem dinin hem de mezhebin kendi doğal sınırları içerisinde anlamlandırılması gerektiğini hep vurgulardı. Aksi takdirde ya din mezhebe indirgenecek ya da mezhep dinin önüne geçirilecekti ki hocamız bu durumun Müslümanların din ve mezhep tasavvurlarının en büyük açmazı olduğunu sürekli ifade ederdi. Merhum hocamıza göre ancak mezheplerin din muamelesi görmesinin önüne geçilerek mezheplerüstü bir yaklaşım benimsenebilir ve İslam ortak paydası ile ilgili bir bilinçlilik hali geliştirilebilirdi.

Hocamızın ifadelerinde de sık sık vurguladığı gibi mezhepler, birer vakıadır ve mezheplerin yok sayılması gibi bir durum söz konusu değildir. Bununla birlikte Kur’an’ın temel kurucu ilkeleri arasında yer alan ve Müslüman olmanın asgarî şartlarını sağlayan ortak paydanın da göz ardı edilmemesi gerekirdi. Hocamızın hep dikkat çektiği gibi bizi Müslüman kılan, bağlı bulunduğumuz mezhebimiz değil İslam ortak paydası olarak öne çıkan temel inanç esaslarıydı. Bir insan, hangi mezhebe mensup olursa olsun İslam’ın temel inanç esaslarına iman etmişse Müslümandır ve bu esaslara olan bağlılığı, onun Müslümanlığının en muhkem ve meşru yönüne karşılık gelmektedir. Hocamızın hep vurguladığı gibi Müslümanların birbirleriyle olan ilişkilerinin seyretmesi gereken en önemli düzlem ise mezhebî kimlikler değil İslam ortak paydasına karşılık gelen bu inanç esasları olmalıdır .

Merhum Prof. Dr. Hasan Onat hocamız, yukarıdaki satırlarda da ifade edildiği gibi İslam dünyasının sorunlarına kafa yorar, bu sorunları kendine dert edinir bununla da yetinmeyerek sorun olarak gördüğü hususların çözümü için yoğun çaba sarf ederdi. Aramızdan ayrılıncaya kadar gerek İslam dünyasının gerekse ülkemizin din alanındaki sorunlarının çözümü için mücadele ettiğinin ve bu uğurda her türlü zahmete katlandığının şahitleriyiz. Başta ailesi ve sevenleri olmak üzere İslam Mezhepleri Tarihi ve ülkemiz ilahiyat camiasının bir kez daha başı sağ olsun. Merhum hocamızın mekânı cennet, kabri nur olsun!


Saygı, minnet, özlem ve rahmetle…

Makalenin Tamamını Okumak İçin Tıklayınız.

İlgili Yazılar