Temel Kavramlarla İmam Mâtürîdî’nin Düşünce Sistemi
Prof. Dr. Hülya ALPER
Ehl-i Sünnet kelâm ilminin önde gelen kurucu şahsiyetlerinden biri olup mensuplan tarafından imâmü’l-hüdâ, âlemü’l-hüdâ, imâmü’l-mütekellimîn, musahhihu akaidi’l-müslimîn, reîsü ehli’s- sünne gibi niteliklerle anılan[1] [2] İmâm Mâtüridî, çok yönlü bir âlim sıfatıyla, temel İslâm ilimlerinin pek çok konusu hakkında kendi düşünce sistemi uyarınca belirli fikirler ortaya koymuştur. Onun eserlerinin çoğu elimizde bulunmadığı için bazı mevzulardaki görüşlerini bilme imkânımız olmasa da Kitâbü’t-Tevhîd’i yanında Kur’ân tefsirinin de bugüne ulaşması dolayısıyla, düşünce dünyasının mahsulleri hakkında zengin verilere sahibiz.
Şüphesiz onun görüşlerini veren her bir bilgi kendinde kıymetli olmakla birlikte, burada tek tek meselelere yönelik İmâm Mâtüridî’nin yaklaşım ve çıkanmlannı ortaya koymak yerine, onu bu sonuçlara götüren sistemin kendisini anlamaya yönelik açıklamalar yapılacaktır. Bu yapılırken de İmâm Mâtürîdî’nin düşünce dünyasını oluşturan ve ona özel bir biçim kazandıran temel kavramlar üzerinden bir serimlemeye gidilecektir. Bir başka deyimle metinlerin gerisinde metinleri belirleyen ilkeler ve o ilkeleri oluşturan kavramlar öne çıkarılmaya çalışılacaktır.
Zira düşünme, kelimeler ve kavramlar üzerinde ilerleyerek yapılan bir faaliyettir. Ne düşünüldüğü ve neye varıldığının doğru tespit edilebilmesi, o düşüncenin temel kavramlarının bilinip anlaşılması ve böylece o dünyaya girilmesiyle söz konusu olur. Dolayısıyla Mâtürîdî’nin kavramlara yüklediği anlamlar ve bağlamların bilinmesi, doğru bir Mâtürîdî tablosu çizilmesinin ön şartı olarak görülmektedir.
Tabii burada öncelikle bu kavramların nasıl belirlendiği, seçilenin neye göre tercih edildiği gibi muhtemel sorular akla gelebilir. Kuşkusuz bu noktada Mâtürîdî’nin tikel görüşleri değil, tüm eserleri bizin için kaynak işlevi görmektedir. Onun mevcut eserlerinin bütününden hareketle kavramlar dünyasının zirveleri, ya da olmazsa olmazları tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca sistemin bütünü üzerinde etkisi bulunanlarla birlikte ana yapıda belirleyici olanlara öncelik verilmiştir. Dahası bunların, bütünü ne derece temsil ettikleri de gözetilmiştir.
Böyle bir anlayışla hareket edildiğinde Mâtürîdî sisteminin her yerinde eseri görülen kavramların akıl, tevhîd ve rubûbiyyet, hikmet ve imtihan olduğu sonucuna varılmıştır. Kuşkusuz bu kavramların sayısı artırılabilir. Ancak belirtilen kavramlara dayanarak bütün bir sistemi izah etme imkânına erişildiğinden sınırlı bir metinde bunlarla yetinmenin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Devam eden kısımda bu kavramlar merkezinde meseleler ele alınacaktır.
Burada tevhîde değil de akla öncelik verilmesi dikkat çekebilir. Elbette bütün İslâm âlimleri gibi Mâtürîdî açısından da tevhîd merkezî bir yerdedir. Ancak tevhîde akıl yoluyla ulaşıldığı için, hem mantıkî sıra ve hem de kelâm ilim geleneği uyarınca bilgi teorisine öncelik veren bir anlatım tercih edilmiştir.