Kur’an’da Sürekli Olarak İşletilen ve Ürün Veren Akıldan Bahseder Kur’an’da sürekli olarak işletilen ve ürün veren akıldan bahsederken birde bizim bilime ve bilgiye verdiğimiz değere bakalım. Dünyada ilim ve bilime verilen desteklere bakılacak olursa durumumuz aşağıda görüldüğü gibidir. Hangi ülkenin beyin hazinelerine ne kadar kıymet verdiğini anlamanın en kısa yolu AR-GE harcamalarının GSMH’ye oranına bakmaktır. Bu oranlar Japonya için %3.27, ABD için %3.45, Güney Kore için %4.82, Almanya için %3.13, Danimarka için %2.97 iken,Türkiye için yüzde 1.09, Mısır için %2, Suudi Arabistan için %0.05’dir. Dünyada en çok bilim ve teknolojiye…
DEVAMINI OKUEtiket: maturidi
De Facto Siyasal Otoriteden Meşru Siyasal İktidara: Mâtürîdî’nin Ulu’l-Emr Kavramsallaştırması
De Facto Siyasal Otoriteden Meşru Siyasal İktidara: Mâtürîdî’nin Ulu’l-Emr Kavramsallaştırması Prof. Dr. Şaban Ali DÜZGÜN Hz. Peygamber’den sonra İslam toplumlarının içine düştüğü siyasal kriz hâlinin hâlâ devam ettiğini söylemek abartı olmaz. Entelektüel olarak çok büyük mesafe kat eden İslam halklarının siyasal olarak bu krizden bir türlü çıkamamaktadır. Siyasal süreçler içinde rol almayan büyük âlimlerin, kuramsal seviyede de olsa bu krizden kurtuluş için çaba sarf ettiklerini biliyoruz. Bunlardan biri olan Mâtürîdî, Allah’a ve peygambere itaatten sonra anılan ulu’l-emr’in devlet başkanı yahut politik erk sahibi biri olarak yorumlanmasının yaratacağı krizin farkındadır. Bu…
DEVAMINI OKUMâtürîdî’nin Hayatı, Eserleri Ve Kelam İlmi’ndeki Yeri
Mâtürîdî’nin Hayatı, Eserleri Ve Kelam İlmi’ndeki Yeri PROF. DR. RECEP ÖNAL Mâtürîdî, tarihte çeşitli din, inanç, ideoloji, kültür ve medeniyetlere beşik vazifesi gören Maveraünnehir bölgesinde yaşamıştır. Onun yaşadığı dönem, İslâm dünyasında pek çok gelişme ve değişimlerin yaşandığı, değişik dinî, itikadî, felsefî, siyasî akımların peş peşe türediği, diğer din ve kültür mensuplarıyla ilişkilerin yoğunlaştığı, İslâm’ın temel esaslarına içeriden ve dışarıdan meydan okumaların arttığı bir dönemdir. Böyle bir dönemde yetişen Mâtürîdî, eserlerinde İslam inancına karşı çıkan inkârcı dinî ve felsefî akımların görüş ve iddialarını inceleyerek rasyonel bir tutumla çürütmeye çalışmıştır. Ayrıca, İslam’a…
DEVAMINI OKUMâtürîdî’nin Gayb Meselesine Bakışı
Mâtürîdî’nin Gayb Meselesine Bakışı Dr. Selim GÜLVERDİ İmam Mâtürîdî, teolojik problemleri çözerken nakille beraber akla da dengeli bir şekilde başvurulması gerektiğini savunan Ehl-i Sünnetin iki büyük kelam ekolünden Mâtürîdîliğin kurucusudur. Onun bu özgün metodu nedeniyledir ki düşünceleri kendisinden sonra gelen kelâmcılar tarafından önemsenmiş ve sistemleştirilmiştir. Mâtürîdî, Kur’an’ın öngördüğü sağlam ve doğru inanca sahip olmak için doğru bilgiye önem vermiş bu nedenle duyu, akıl ve haberi bilgi kaynağı kabul ederek önce epistemolojisini oluşturmuş ve ilhamı bilgi kaynakları arasına dahil etmeyerek peygamber dışında gaybten haber vermenin geçerli ve bağlayıcı olamayacağını ifade etmiştir.…
DEVAMINI OKUTürkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü Yılı Kutlu Olsun
Türkiye Cumhuriyeti’nin Yüzüncü Yılı Kutlu Olsun “Cumhuriyet, düşüncesi hür, anlayışı hür, vicdanı hür nesiller ister. “ . Türkiye Cumhuriyeti bir medeniyet projesidir. Medeniyet ise ancak bilim ve teknikte ilerleme kültür ve sanat alanlarında milli bir üretim ve toplumsal anlamda ahlaki erdemlerde yücelmek ile mümkündür. . Bundan dolayıdır ki Atatürk “Ey yükselen yeni nesil! İstikbal sizindir. Cumhuriyeti biz kurduk, onu devam ettirecek sizlersiniz.” diyerek Cumhuriyet meşalesini özgür düşünce, özgür irade sahibi Türk gençlerine emanet etmiştir. . Bugün emanet bizdedir. . Türk Milletini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yücelterek açtığın yolda gösterdiğin hedefe durmadan…
DEVAMINI OKUİmam-ı Maturidi’de Din-Siyaset İlişkileri
İmam-ı Maturidi’de Din-Siyaset İlişkileri Prof. Dr. Ramazan ALTINTAŞ İmâm-ı Mâturîdî; “Allah size emanetleri mutlaka ehline vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emrediyor‛ âyetinde geçen‚ emanet” kavramına sınırlandırıcı bir yorum getirmek yerine, korunması ve yerine getirilmesi gerekli haklar bağlamında Allah-alem, Allah-insan, insanla-insan arasında geçerli olan‚ her türlü emanet‛ görüşüyle daha kuşatıcı bir yorum yapmıştır. Âyetin “insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmeniz” pasajındaki çağrının, doğrudan Müslümanların yöneticilerini muhatap aldığını ifade eden İmâm-ı Mâtürîdi, emanetlerin ehline verilmesi tabirinden inanç farklılığı gözetmeksizin “uzmanlık‛ alanının öne çıkarılması, bu konuda inanç ayrımı yapmadan bu…
DEVAMINI OKUMaturidilerde Tekvin Sıfatı ve Temellendirilmesi
Maturidilerde Tekvin Sıfatı ve Temellendirilmesi Prof. Dr. Temel Yeşilyurt Tekvîn, Arapça kevn kökünden “tef’il’ babında türetilmiş bir kelimedir. Mazisi itibarıyla ‘omak, meydana gelmek; sonradan olmak’ gibi anlamlara gelse de tef’il kalıbında kullanıldığında kelimenin anlamı “oluşturma, meydana getirme, var etme ve yaratma” anlamı taşır. Bu terim nerede ve nasıl kullanılırsa kullanılsın, kastedilen ana tema “bir şeyin yoktan var edilmesi”dir. Mâturîdîlere göre Tekvîn, Allah’ın zatı ile kaim ezeli bir sıfattır. Allah’ın diğer fiili sıfatlarını da ihtiva edecek şekilde “yok olanı, yokluktan varlığa çıkarma” anlamında Allah’ın yaratıcılığını ifade eder. Mâturîdî’lerin tekvîn sıfatı konusundaki…
DEVAMINI OKUSönmez Kutlu İstanbul Konferansı Daveti
Sönmez Kutlu İstanbul Konferansı Daveti İstanbul Kırım Tatar Türkleri Derneği ve Maturidi Yesevi Otağı olarak ortak düzenleyeceğimiz konferansımıza davetlisiniz. Konuşmacı: Prof. Dr. Sönmez Kutlu Konu: Maturidi’nin Akılcı ve Özgürlükçü Din Anlayışının Güncellenmesi Tarih: 03 Mart 2023 – Saat: 19.30 Yer: Kırım Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği : Molla Gürani Mh. Akkoyunlu Sk. No:52 Çapa/Fatih/İstanbul Konferansımız YouTube Kanalımız Üzerinden Canlı Yayınlanacaktır. Bağlantıdan abone olup bildirim zilini açmayız unutmayınız. www.youtube.com/@maturidiyesevi Paylaşımları aşağıdaki adreslerden takip edebilirsiniz. https://www.youtube.com/@maturidiyesevi https://www.facebook.com/maturidiyesevi https://www.instagram.com/maturidi.yesevi/ https://twitter.com/maturidi_yesevi
DEVAMINI OKUMatüridi ‘nin Kuran Yorum Yöntemi
Matüridi ‘nin Kuran Yorum Yöntemi Prof. Dr. Şaban Ali Düzgün Mâtürîdî, Kur’an’ı anlamanın ve yorumlamanın iki ayrı yöntemi olarak tefsir ve te’vîl arasında ayrım yapmakta ve bu iki yöntemi birbirinin alternatifi değil, tamamlayıcısı olarak takdim etmektedir. Kur’an’ın nüzûl ortamını tecrübe eden sahabenin Kur’an kelimelerinin ne anlama geldiğine ilişkin beyanları, tefsir kapsamındadır. Tefsirde Allah’ın ne murad ettiğini tespit etme iddiası vardır. Halbuki te’vîl yapan Allah’ın muradını değil, ibareden kendisinin anladığını ortaya koyma iddiasındadır. Te’vîl’de hiçbir zaman kesin bir dille “bu kelimeyle yahut bu ifadeyle Allah şunu murad etmiştir” gibi kesin bir…
DEVAMINI OKUTanrı En İyiyi Yaratmak Zorunda mıdır?
Mâtürîdî’nin Mutezile Eleştirisi: Tanrı En İyiyi Yaratmak Zorunda Mıdır? Prof. Dr. Hülya Alper Mâtürîdî’ye göre Allah’ın fiilleri hikmet dışına çıkmaz ve Allah asla zulmetmez. Ancak hikmet hiçbir zaman aslah olana indirgenmemelidir. Bununla birlikte insanoğlu ilâhî fiillerdeki hikmet yönünü kavramakta acze düşebilir. Dolayısıyla Mâtürîdî’ye göre Tanrı hikmete uygun olanı yaratır; ancak O’na herhangi bir husus zorunlu kılınamayacağı gibi, yarattığının en iyi olmasının zorunlu olduğu da söylenemez. Bu noktada Mâtürîdî insan aklına bir sınır koymakta ve hakîm olan Allah’ın fiillerinin her zaman insan tarafından anlaşılamayacağını vurgulamaktadır. Mu’tezile ise aynı niteliklere sahip olduğunu…
DEVAMINI OKUHacı Bektaş Veli Öğretisinin Kaynağı Maturidilik
Hacı Bektaş Veli Öğretisinde İtikadi Unsurların Menşei Sıddık KORKMAZ Giriş Hacı Bektaş Velî öğretisindeki itikadi unsurların İslam inancından kaynaklandığı herhangi bir tartışmaya gerek duyulmayacak derecede açık ve netir. Bu unsurlar; İslam dininin temelini oluşturan tevhide dayalı Allah inancı, Kur’an-ı Kerim’i insanlığa tebliğ etmekle görevli olan Hz. Muhammed’in peygamberliğine dayalı Nübüvvet ve bütün insanların öldükten sonra yeniden dirilecekleri, iyilerin iyilikleri ile ödüllendirileceği, kötülerin de kötülükleri ile cezalandırılacakları ilahî mahkeme anlamına gelen ahiret inancı olarak özetlenebilir. Çalışmamızda gelenek hâline gelmiş ve âmentü esasları arasında sayılan Kur’an, melekler ve kader konusu temel inanç…
DEVAMINI OKUBilime destek olan Hanefi-Maturidi gelenek | Neden Maturidi-Yesevi Felsefesi (3)
Neden Maturidi-Yesevi Felsefesi (3) : Bilime destek olan Hanefi-Maturidi gelenek İslam’ın ilk emri oku ikinci emri ise yazmaktır. Ancak Bilim talebeleri için para toplamak, öğrencilere destek olmak için yardım istendiğinde kulaklarını kapatan, okul yapmanın cami yapmaktan daha üstün bir toplumsal faaliyet olduğunu idrak edemeyen dindar değil dini-dar Müslüman bir toplumla karşı karşıyayız. İslam medeniyeti ne zaman kitabi ve ilmi medeniyetten çıktı söz medeniyetine dönüştü işte o zaman İslam medeniyeti çökmüştür. Halbuki itikatta önder kabul ettiğimiz Hanefi–Mâturîdî gelenekten gelen âlimlerin “bir beldede ilim talebesinin geçimini sağlamak o beldedeki insanların üzerine vaciptir.…
DEVAMINI OKUDeist Eleştirilere Karşı İmam Maturidi’nin Nübüvvet Savunusu
Deist Eleştirilere Karşı İmam Maturidi’nin Nübüvvet Savunusu Prof. Dr. İbrahim Arslan Maturidî, ne dini akla indirgeyen Berahime’nin deist tutumuna ne de dini salt vahye indirgeyen selefî anlayışa katılmıştır. O, Mu’tezile kelamının ayırt edici özelliği olan akıl ile vahyin birbirini tamamlayan bütünlüğüne yaklaşan bir perspektif kullanmış; ‘aklın kendine yettiği’ ve ‘nübüvvetin akıl ile çeliştiği’ yönündeki Berahime çevresinin iddialarını ise indirgemelerle ve insan gerçekliğiyle örtüşmediği için eleştirmiştir. Sonuç olarak o, nübüvveti, aklın delalet alanı içerisinde bir insanın ve ait olduğu toplumun hayata tutunmasının ‘değer’ otoritesi olarak; insanın yeterlilikleri ile gereksinimleri arasında yaşamın…
DEVAMINI OKUKutsallıklardan Şirk ve İsyana
KUTSALLIKLARDAN ŞİRK VE İSYANA (Sence Dergisi 12. Sayı) H. Ahmet ÖZER Yanlışların kutsallaştırıldığı toplumlarda akıldan, bilimden söz etmek mümkün değildir Tarihte insan toplumları incelendiğinde dini tahrif eden en önemli unsurların başında kutsallıklar gelmektedir. Dokunulmazlık şeklinde yorumlayabileceğimiz kutsal kavramı tarih boyunca arkasına sığınılan bir kalkan görevi yapmak amacıyla kullanılmıştır. Bununda temelinde dünyevi çıkar elde etme, oluşturulan dünyevi egemenliği koruma yatmaktadır. Hz Peygamber döneminde din üzerinden rant elde edilmeye yahut da din üzerinden dünyevi çıkar elde etmeye bir tek örnek verilemezken bundan sonraki yüzyıllarda bu anlayışa yönelik yığınla sektörler oluşmuş adeta geleneksel…
DEVAMINI OKUYılın İlmi Kalitesi En Yüksek Eseri – Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA
Yılın İlmi Kalitesi En Yüksek Eseri İslam Düşünce Tarihinde Mezhepler Prof. Dr. Mehmet Saffet SARIKAYA Mezhep, insanların yaşadıkları sosyal çevresinin ana kaynaklarını anlama ve uygulamada ortaya çıkan farklılıkların kurumlaştığı dini gruptur.Mezhepler, bir dinin mensupları için alt kimlik ifadeleridir. Mezhepler beşeri nitelikli oluşumlardır; din ile özdeştirilemezler.Mezhebi farklılıklar1-Mutlaklık iddiasında bulunmadıkça;2-Kendilerini İslam’ın temsilcisi olarak görmedikçe;3-Kendilerinin dışındakileri öteki olarak algılamadıkça; birer zenginlik olarak kabul edilir.Farklı mezhepleri, tarikatları, cemaatleri; hak-batıl, doğru-yanlış, sapık-bidat vb. sınıflandırmalara tabi tutmak yerine, insan doğasından kaynaklanan ve toplumsal yapıyla kurumsallaşan farklı bir bilgi sistemleri veya zihniyet biçimleri olarak algılamak daha doğrudur.…
DEVAMINI OKUEbu Hanife’nin Akıl-Vahiy Anlayışı
Ebu Hanife’nin Akıl-Vahiy bağlamındaki görüşlerinin, yaşadığı yüzyılı aşarak çağlar ötesine sarkmasının ve içinde yaşadığımız modern çağda bile hâlâ aktüel değerinden bir şey kaybetmemesinin yegâne sebebini, onun, engin bilimsel yeterlilikle metafizik konuların anlaşılmasında izlediği yöntemde aramak gerektiği kanaatindeyim. Ebû Hanîfe’nin Kelam sisteminde akıl-vahiy ilişkisi önemli bir yer işgal eder. Bu konuda o, akla ve nakle olması gereken değeri vermiştir. Düşünce sistemini Kur’an, sahih haber ve sahabe fetvâsı üzerine kurmuştur. Ona göre, dini inancın malzemeleri vahiyden çıkarılır. Aklın görevi, bu malzemeleri doğru bir şekilde yorumlamaktır.
DEVAMINI OKUHoca Ahmed Yesevi ‘den Hacı Bektaş Veli ‘ye
Türkler, Müslüman oluşlarından itibaren büyük ölçüde Hanefi geleneğe bağlı olarak İslam’ı kabul etmişlerdir. Türkistan âlimleri Ebû Hanife’nin yoluna bağlı olarak zahidâne bir din anlayışını benimsemişlerdir. Bu âlimler arasında İmam Maturidî’nin şahsında bilgi kaynağı olarak keşf ve ilhama dolayısıyla sûfîliğe karşı mesafeli duran bir anlayış hâkimdir. Bununla birlikte, halka dini tebliğ ve irşad bağlamında sûfîliğe meyleden bir Hanefi gelenek de
mevcuttur.
Türk Müslümanlığı Maturidilik
Eski Türk dinî ve geleneklerinde
farklı inançlara saygı ve hoşgörüyü
benimseyen bir din anlayışının
varlığı bilinmektedir.
Maturîdî de, gündelik politikadan
uzak, akıl ve vahye dayalı olarak
sistemini kurmuş dinî anlayışını
şekillendirmiştir. Şüphesiz o bunu
yaparken yaşadığı çevreden ve eski
Türk kültürü ve ananesinden etkilenmiştir. Bu çerçevede gelenekten
gelen diğer inançlara saygı ve hoşgörü anlayışı onun farklı inançlara
ve mezheplere karşı tavrında tezahür eder. Bu tavır kendisinden
sonra Hanefî/Maturîdî oluşumda ve
sosyologların “Türk Müslümanlığı”
nitelendirmeyle kastedilen din anlayışında devam etmiştir.
Makalede Maturidi‟nin eserleri ve
modern çalışmalar dikkate alınarak
Maturîdî‟nin farklı inançlara ve
mezheplere karşı tavrı örnekleriyle
derinlemesine ele alınmaya çalışılacaktır
Büyük Türk Bilgini Mehmet Matüridi’nin Türk Kültüründeki Yeri
Büyük Türk Bilgini Mehmet Matüridi’nin Türk Kültüründeki Yeri Yrd. Doç. Dr. A. Vehbi EcerErciyes Üniv. Emekli Öğr. Üyesi Giriş Bir toplumun kimliğini koruyarak devam etmesi, o toplumun millî kültürüne sahip olması sayesinde mümkündür. Kültür, farklı olmayı, kimlik sahibi olmayı, millet olmayı sağlar. Mustafa Kemal Atatürk’ün “Milli kültür, en yüksekte göz diktiğimiz idealdir1” dediği millî kültür O’nun ifadeleriyle şöyledir: “Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür. Kültür, okumak, anlamak, görebilmek, görebildiğinde mana çıkarmak, intibah almak, düşünmek, zekayı terbiye etmektir. İnsan hareket ve faaliyetinin, yani dinamizminin ifadesidir. Bu böyle olunca kültür insanlık vasfında insan olabilmek…
DEVAMINI OKUTÜRKİSTAN İZLENİMLERİ II: SEMERKAND – İMAM MATURİDİ
MEVLÜT UYANIK 17. Nisan 2019 sabahı erkenden hazır olduk, Özbekistan sınır kapısına götürecek aracı beklerken, son kez Ahmet Yesevî hocama selam vereyim diye dışarı çıktım. Otelin karşısında Türkistan vilayet yönetim binası var, önü parke taşlar ile trafiğe kapalı, törenler burada yapılıyormuş. Zaten binanın bir önünde tosbağa kaidesi üzerine konulmuş Orhun Abidesi, diğer tarafta dikilmiş taşta Göktürkçe Tengri(Tanrı) yazıyor, oradan Allaha ısmarladık, esen kalınız diyerek Yesevi hocamdan izin istedim. Çünkü Yesevîlik diye kurulan Türk Tasavvuf zihniyetini ve metafiziğinin bir nevi “kurucu-göçebe” rolü üstlenerek yeni bir dünya ve yeni bir medeniyet…
DEVAMINI OKU