İmam Maturidi’nin Akla ve Düşünmeye Verdiği Değer

İmam Maturidi’nin Akla ve Düşünmeye Verdiği Değer Prof. Dr. Ahmet AK İmam Maturidi, büyük bir Türk alimidir. O, Hanefi bir fakih, büyük bir müfessir ve Ehl-i Sünnet’in Maturidilik kolunun imamıdır. O, hayatı boyunca sadece hocalarından ve eserlerinden istifade etmekle kalmamış, aynı zamanda dönemindeki diğer din ve mezheplere ait kaynakları da incelemiştir. İncelediği ve atıfta bulunduğu eserler arasında Aristo’nun “Organon’’ adlı eserinin de olması ve üzerinde durduğu konuları sistematik bir şekilde işlemesi Maturidi’nin mantık ilmine ve felsefi birikime de sahip olduğunu göstermektedir. İmam Maturidi’ye göre Allah, insanın kendisini geliştirmesi için iki…

DEVAMINI OKU

Matüridi’de Bilgi Problemi

Matüridi’de Bilgi Problemi Prof. Dr. Hanifi Özcan Bugünkü bilgilerimize göre, İslâm düşünce tarihinde bilgi konusunu en derli toplu ve sistemli bir şekilde ele alan ilk din bilgini Mâtüridî’dir. O, sisteminde sadece genel bilgiye değil, dînî ve ahlâkî bilgiye de yervermiş ve onları birbiriyle mezcederek işlemiştir. Ebû Hanîfe’den olduğu kadar, Mu’tezile ve Mürcie’den de etkilendiği kanaatinde olduğumuz Mâtüridî’nin ortaya koyduğu görüş ve düşünceler, kendisinden sonraki âlimler üzerinde büyük ölçüde etkili olmuştur. Onun bilgi üzerinde durmadaki esas amacı, bilgiye dayalı bir din ve ahlâk sistemi ortaya koymaktır. Çünkü ona göre, sağlam din,…

DEVAMINI OKU

İmam Matüridi’de Akıl-Vahiy İlişkisi

İmam Matüridi’de Akıl-Vahiy İlişkisi Prof. Dr. Hülya Alper Akıl nedir? Bilgi edinme yollarından biri olarak aklın bir sınırı var mıdır? Akıl karşısında vahiy hangi konumdadır? Akıl tek başına hakikate ulaşma gücüne sahip midir? Yoksa vahye mi muhtaçtır? Akıl ve vahiy arasında ne tür bir ilişkiden bahsedilebilir? İşte bu kitap, düşünce tarihi boyunca insanoğlunun daima konu edindiği temel problemlerden biri olan akıl-vahiy ilişkisi etrafındaki sorulara İmam Mâtürîdî’nin düşünce sistemi içerisinde bir cevap arayışıdır. Ehl-i sünnet kelâmının kurucularından biri olan, dolayısıyla da İslâm düşünce geleneği içinde göz ardı edilemez bir yeri bulunan…

DEVAMINI OKU

İmam Mâtürîdî’ye Göre İnsan Onuru: Allah’ın Üstün Kıldığı Varlık Olmanın Anlamı

İmam Mâtürîdî’ye Göre İnsan Onuru: Allah’ın Üstün Kıldığı Varlık Olmanın Anlamı Prof. Dr. Hülya ALPER Giriş Bir Kur’ân yorumcusu olarak İmam Mâtürîdî’nin (ö. 333/944) kurduğu düşünce sistemi ve onun bir alt konusu teşkil eden insan anlayışı, İslâm felsefe ve kelâm geleneği içinde yer alan pek çok düşünce okulunda da görüldüğü gibi, Kur’ân-ı Kerîm merkezinde şekillenmiştir. Bu sebeple Mâtürîdî düşünce dünyasında, Kur’ân vahyine uygun bir şekilde insanın özel bir değeri ve yeri bulunmaktadır. Esasen vahyin bildirimleri doğrultusunda bütün bir İslâm düşüncesi içinde insana özel bir değer ve konum verildiği bilinen bir…

DEVAMINI OKU

Din ve Laiklik İlişkisi

Din ve Laiklik İlişkisi Prof. Dr. Ethem Ruhi FIĞLALI Din, ya da daha doğru bir kullanışla İslâm ve lâiklik son yıllarda gündemden bir türlü düşmeyen ve hakkında hemen hemen her kesim tarafından pek çok şey söylenen konuların başında gelmektedir. Bunun elbette olumlu ve olumsuz yanları vardır. Olumlu yarn bugüne kadar çoğunlukla son derece yüzeysel bir biçimde, sadece “dinle devletin ayrılması” ya da “din işleriyle devlet işlerinin ayrılması’’ yahut “din ve vicdan özgürlüğü” olarak takdim edilen lâiklik ile inşam süreklilik arz eden bir inanç ve ahlâk çizgisinde tutmak isteyen, değişme ve…

DEVAMINI OKU

Türk Müslümanlığı; Hanefilik, Maturidilik, Yesevilik Söyleşisi

Prof. Dr. Sönmez Kutlu ile Türk Müslümanlığı; Hanefilik, Maturidilik, Yesevilik üzerine bir söyleşi Yazar: Muaz Ergü Kaynak: Dibace.net Günümüzde “Türk İslamı”, “Arap İslamı” ve “Fars İslamı” gibi kavramsallaştırmalar sıkça kullanılmaktadır. Birden fazla İslam mı var ki bu kavramlar tedavülde? Neler söylersiniz bu hususta? İyi bir kavramsallaştırma, ifade edildiği döneme kadar fark edilmeyen varlıklara, nitelemelere ve ilişkilere dair bir soyutlama demektir. Son zamanlarda İslam’ı nitelemek ve İslam ile toplumların ilişkilerine dikkat çekmek için sıklıkla kullanılan “Türk İslamı”, “Arap İslamı” ve “Fars İslamı”  kavramsallaştırmasında, Türklerin, Arapların ve Farsların İslam ile ilişkileri ifade edilmekle birlikte, bu terkiplerde belirleyici olan ve…

DEVAMINI OKU

Ebu Hanife’nin Vasiyeti

Ebu Hanife’nin Vasiyeti Ebu Hanife zehirlendiğini anlayınca, zindanda ziyaretine gelmiş öğrencilerine, “Ölünce beni gasp edilmemiş bir toprağa gömün!” diye vasiyette bulundu ve vasiyetnamesini yazdırdı: 1-Arap olmayan müslümanların, anadilleri ile ibadet etmeleri meşrudur. 2-Bir insanının mü’min olduğunu ibadeti belirlemez. 3-Kimin cennete veya cehenneme gideceğini Allah’tan başka hiç kimse bilemez. 4-Beşeri (insani) ilişkilerde dindarlık ölçü değildir. 5-Namaz kıldırdığı için para almak helal değildir. 6-İmana dair son sözü Allah söyler. 7-Din için toprak gasp etmek (mülkiyeti başkasına ait bulunan bir malı zorla almak) meşru değildir. 8-Evlenme ve eş seçme hakkı kadının kendisine aittir.…

DEVAMINI OKU

Deist Eleştirilere Karşı İmam Maturidi’nin Nübüvvet Savunusu

Deist Eleştirilere Karşı İmam Maturidi’nin Nübüvvet Savunusu Prof. Dr. İbrahim Arslan Maturidî, ne dini akla indirgeyen Berahime’nin deist tutumuna ne de dini salt vahye indirgeyen selefî anlayışa katılmıştır. O, Mu’tezile kelamının ayırt edici özelliği olan akıl ile vahyin birbirini tamamlayan bütünlüğüne yaklaşan bir perspektif kullanmış; ‘aklın kendine yettiği’ ve ‘nübüvvetin akıl ile çeliştiği’ yönündeki Berahime çevresinin iddialarını ise indirgemelerle ve insan gerçekliğiyle örtüşmediği için eleştirmiştir. Sonuç olarak o, nübüvveti, aklın delalet alanı içerisinde bir insanın ve ait olduğu toplumun hayata tutunmasının ‘değer’ otoritesi olarak; insanın yeterlilikleri ile gereksinimleri arasında yaşamın…

DEVAMINI OKU

Meallere Dair Kısaca

meallere dair

Meallere Dair Kısaca Ömer Faruk KARATAŞ İmam-Hatip/Osmaniye Konuyla ilgili birçok çalışma var malum. 300’ü aşkın mealleri (veya farklı isimlendirmelerle çevirileri, tercümeleri) kastetmiyorum. Meal hazırlama yöntemleri/çeviri metodolojileri, meal veya çevirilerin tarihsel süreci ve o süreç içinde geçirdiği evreleri, tespit edilen teorik-pratik kurallar ve örnek çalışmalar eşliğinde sebep ve gerekçeleriyle birlikte zaaflar veya artılar, kaynak dil olarak dönem Arapçası eşliğinde Kur’ana ve olmazsa olmaz tefsir literatürüne/ilmi nosyonuna vukufiyetin olup olmaması ve bunu meale yansıtılıp yansıtılamadığı, hedef dili çok iyi bilme ve hedef dildeki canlılığı ve aktüelliği koruyabilme, ayetleri oluşturan kısa-uzun ifade birimlerinin…

DEVAMINI OKU

Ebu Hanife’nin Akıl-Vahiy Anlayışı

ebu hanifenin akıl vahiy anlayışı

Ebu Hanife’nin Akıl-Vahiy bağlamındaki görüşlerinin, yaşadığı yüzyılı aşarak çağlar ötesine sarkmasının ve içinde yaşadığımız modern çağda bile hâlâ aktüel değerinden bir şey kaybetmemesinin yegâne sebebini, onun, engin bilimsel yeterlilikle metafizik konuların anlaşılmasında izlediği yöntemde aramak gerektiği kanaatindeyim. Ebû Hanîfe’nin Kelam sisteminde akıl-vahiy ilişkisi önemli bir yer işgal eder. Bu konuda o, akla ve nakle olması gereken değeri vermiştir. Düşünce sistemini Kur’an, sahih haber ve sahabe fetvâsı üzerine kurmuştur. Ona göre, dini inancın malzemeleri vahiyden çıkarılır. Aklın görevi, bu malzemeleri doğru bir şekilde yorumlamaktır.

DEVAMINI OKU

İlahi Hitap Meal-Tefsiri’nde Felak-Nas Arası Sureler

ilahi hitap meal tefsirinde felak nas arası sureler

İlahi Hitap Meal-Tefsiri’nde Felak-Nas Arası Sureler Ömer Faruk KARATAŞ Açıklama: 2 yıl önce tamamladığımız ‘İlahi Hitap/Özlü Tefsir (Rahmet ve Hikmet Müdahalesi)’ adlı meal-tefsirimizden alınmış olup okurken de göreceğiniz üzere ayetler tarihi bilgiler (kişi, kabile, olay, soru, problem vs.) mealin içinde bir bütünlük oluşturacak şekilde verilmiş olup ayetlerin/surelerin oturmuş olduğu tarihsel zemini göstermek amaçlanmıştır. Fil Suresi: Adını nereden aldığı: 3 Mayıs 630’da Kabe’yi yıkmaya yeltenen Ebrehe adlı bir kralın savaş gücü olarak kullandığı filin geçtiği 1. ayetten ve konusundan almıştır; Nüzul dönemi, yılı, sırası ve temel konusu: Mekke 3. yılı 17.…

DEVAMINI OKU

Kur’an’da Allah Kavramının Terkipleri

Kuranda Allah

Kur’an’da Allah Kavramının Terkipleri     Ömer Faruk KARATAŞ     İmam-Hatip/Osmaniye     Kur’an’da, bazılarına günlük hayatımızda ve dini literatürümüzde de yer verilen Allah lafzıyla beraber birçok terkip kullanılmaktadır. Emir-nehiy şeklinde, Allah’ı gösteren farklı zamirler, edatlar, fiiller yahut O’na karşı olumlu-olumsuz haller, O’na nispet edilen isim ve sıfatlara bağlanan terkipler de söz konusudur. Burada sadece kelime, edat, yemin, emir gibi şekillerde Allah lafzına bağlanan terkipler değerlendirilmiştir.        1. Doğrudan terkipler:     Abdullah (19/Meryem, 30; 72/Cin, 19)/İbadullah (37/Saffat, 40, 74, 128, 160, 169; 44/Duhan, 18; 76/İnsan, 6): (Hz. İsa ve Hz. Muhammed…

DEVAMINI OKU

Bardakoğlu’ndan Bomba Açıklama

Eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu 1-İslam dini dünyada yaşansın diye gönderildi, ahirette değil. Yani dünyayı terk et, hiçbir şey yapma, ahirette kazanırsın mesajını vermiyor. Müslümanlar dünya-ahiret dengesini yitirdiler. 2-Biz Müslümanlığı sadece inanma ve namaz, oruç, hac gibi belli ritüelleri yerine getirme olarak algıladığımız sürece bu mahçup edici durum devam edecektir. 3-Ortadoğu toplumları barut fıçısı gibi. Birbirlerine duydukları öfkeyi mezhep, din duyarlılığı veya öteki üzerinden dile getiriyor, onlar üzerinden kimlikler şekilleniyor. Toplum olarak ayrıştığımız, artık birbirimize öfke duyduğumuz doğrudur. Bunlar sosyal birlik beraberliğimiz açısından alarm noktalarıdır. 4-Serbest pazar…

DEVAMINI OKU

“Hoca/efendi”ler biter mi?

“Hoca/efendi”ler biter mi? Bazı olaylar, başınızı ellerinizin arasına alıp derinlemesine düşünmenize vesile olur. Hatta bu olaylar, ancak böyle bir iç muhasebeye vesile olursa hayırlı olacak denli “vahim” olaylar da olabilir. İşte bizim milletçe yaşadığımız 15 Temmuz 2016 kalkışması, bana sorarsanız, hayatımdaki “bu tip” olayların en unutulmazı idi. O geceyi, ardından yaşananları, faillerini, olağan şüphelilerini artık hepiniz biliyorsunuzdur. Fakat yine herkesin bildiği, hatta bizzat dahil olduğu bir arka plan var ki, bakıyorum da, o kısmı bilerek ve isteyerek, taammüden görmezden gelenlerimiz çoğunlukta. Hatırlatayım: Bir şeyler oldu… Küçüklüğümüzden beri Türkiye’de hakim dini…

DEVAMINI OKU

Prof.Dr. Bardakoğlu: Tarikatlar sektör haline geldi

Prof. Dr. Bardakoğlu: Tarikatlar sektör haline geldi – DİYANET İşleri eski başkanlarından Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, günümüzde tarikatların sektör haline geldiğini, din ticareti yapan, din üzerinden kazanan ve dünyaya yatıran oluşumlara dönüştüğünü söyledi. Diyanet İşleri Başkanı, 29 Mayıs Üniversitesi Kur’an-ı Kerim Araştırmalar Uygulama ve Araştırma Merkezi (KURAMER) Müdürü Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Genç Sanayici, İşadamları ve Yöneticileri Derneği (GESİAD) Bursa Şubesi’nin Haziran Ayı Sinerji toplantısı kapsamında düzenlenen iftar programına katıldı. İftar yemeği sonrası konuşan Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, İslam coğrafyasındaki terör gruplarının Kur’an-ı Kerim’in anlamını yorumlamaksızın sloganlaştırarak kullandığını ifade etti. Prof. Dr. Bardakoğlu, “O ayet kime…

DEVAMINI OKU

Bardakoğlu: Kur’ân’ı anlamada nerede hata ettik?

Bardakoğlu: Kur’ân’ı anlamada nerede hata ettik? Eski Diyanet İşleri Başkanı Bardakoğlu İslâm dünyasının tek Allah’a ve Peygamber’e inandığını ancak bugünkü haliyle Müslümanlar ile Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in sünneti arasında ciddi bir örtüşme görmediklerini söyledi. Bardakoğlu, bir yerde bir şeyler yanlış yapılmış olabileceği düşüncesiyle Kur’an-ı daha iyi anlamak için Kur’an Araştırmaları Merkezi’ni kurduklarını anlattı. 2003-2010 yılları arasında Diyanet İşleri Başkanlığı yapan Ali Bardakoğlu, 2013 yılında kurulan Kur’an-ı Kerim Araştırmaları Merkezi’nin (KURAMER) müdürlüğü görevinde bulunuyor. Kur’an-ı Kerim’i daha geniş bir çerçeve ile anlamak amacıyla kurulan KURAMER’de yapılan çalışmalar yakında okuyucuyla buluşacak.…

DEVAMINI OKU

Tekfirci ve Batıni savrulmalar karşısında modern Türklerin teoloji arayışı

Tekfirci ve Batıni savrulmalar karşısında modern Türklerin teoloji arayışı

Hitit Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Evkuran, Ebu Hanife öğretisinden yola çıkarak günümüz dini yöntem arayışlarına ışık tutuyor. PROF. DR. MEHMET EVKURAN Neden Ebu Hanife? Çocukluğumdan hatırlarım. Yaz aylarında camideki kursta hocamız sadece Kur’an okumayı değil inanç, ibadet ve ahlâk ile ilgili temel dinî bilgileri de öğretirdi. Bu arada itikatta mezhep imamımızın Maturidî, amelde ise Ebu Hanife olduğunu söylerdi. Buradaki sesi, dinin esaslarını anlatırken olduğundan daha özenli ve dikkatliydi. O zamanki algılamamla bile, “ortada farklı bir durum olduğunu” hissederdim. “Mezhebimiz Hanefîlik-Maturidîliktir” sözü üzerinde pek çok insan gibi ben de…

DEVAMINI OKU